14 Temmuz'da Ankara'ya gelmesi tesadüfmüş

- FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin 534 kişinin yargılandığı davaya, alayın eski komutanlarından albay Muhammet Tanju Poshor'un çapraz sorgusuyla devam edildi - Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, darbe girişiminden önce Kosova'da görevli olmasına rağmen Ankara'ya geldiğini belirterek, "14 Temmuz'da Ankara'ya gelmenin özel bir sebebi var mı?" diye sorduğu Poshor, "Tamamen tesadüf." cevabını verdi

14 Mayıs 2018 Pazartesi 16:30
14 Temmuz'da Ankara'ya gelmesi tesadüfmüş

ANKARA (AA) - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'ndaki eylemlere ilişkin davada, aralarında eski alay komutanları Muhsin Kutsi Barış ve Muhammet Tanju Poshor'un da bulunduğu 534 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Yerleşkesi'ndeki salonda görülen duruşmada, TRT'yi basan ekipte yer alan eski muhafız alay komutanı albay Poshor'un çapraz sorgusu yapıldı.

Mahkeme Başkanı Murat İlhan'ın, darbe girişiminden önce Kosova'da görevli olmasına rağmen Ankara'ya geldiğini belirterek, "14 Temmuz'da Ankara'ya gelmenin özel bir sebebi var mı?" sorusunu yönelttiği Poshor, "Tamamen tesadüf." cevabını verdi.

Sanık Poshor, olay günü sanık Barış ile görüşerek TRT bölgesine darbeci helikopterlerin gelmesini sağladığına ilişkin suçlamayı da kabul etmedi.

Polislere yönelik "vur emri" verdiğine dair beyanlar hatırlatılan Poshor, "Polislerin yanına gittim, konuştum, tokalaştım. Benim polislere söylediğim, 'IŞİD saldırısı için buraya geldik. Siz de bunun için geldiyseniz tamam.' dedim. Onlara karşı vur emri vermek filan doğru değil." diyerek kendini savundu.

Darbe bildirisini okutmak amacıyla Ümit Gençer'in TRT stüdyosuna girmesinden sonra askerlere, "Kimseyi içeri almayın, içeri giriş çıkışları engelleyin." emri verdiğine ilişkin soru üzerine Poshor, böyle bir emir vermediğini iddia etti.

Savunmasında, alay personelinin yapacağı tatbikata "gözlemci" olarak katıldığını beyan ettiği hatırlatılarak neden silah ve teçhizat aldığı sorulan Poshor, tatbikat için hazırlık yaparken kendisine TRT'ye terör saldırısı olabileceğinin söylendiğini, çatışma çıkması ihtimaline karşı silah aldığını anlattı.

Ergenekon ve Balyoz soruşturmalarında hakkında soruşturma olup olmadığı sorulan Poshor, söz konusu soruşturmaların başında kendisinin de şüpheli olarak yer aldığını, sonra da hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini dile getirdi. Poshor, davaların görüldüğü aşamada da tanık sıfatıyla ifadesinin alındığını bildirdi.

- "Ateş edin" emri verdiğini inkar etti

Darbe girişiminden önce eski albay Barış'ın habercisi olan sanık eski uzman çavuş Fatih Gazel'in, "Kadere inandığınızı söylediniz. Bu mahkemenin dışında öbür tarafta da bir mahkeme kurulacak, bunu hatırlatarak soruyorum. 'Ateş edin' emri verdiniz mi, vermediniz mi?" sorusuna sanık Poshor, "Havaya ateş edin emri verdim, halka ya da polise ateş edin emri vermedim. Bunu da sizin can güvenliğiniz için verdim." diye cevapladı.

Cevap üzerine Gazel, Poshor'a, "TRT'ye gidiyoruz, TRT personeli içine teröristler sızmış olabilir. Gözaltı işlemi yapacağız. Bana yaklaşan olursa ateş edin dediniz mi?" sorusunu yöneltti. Poshor, "Ben kesinlikle böyle bir emir vermedim." ifadelerini kullandı.

Bunun üzerine sanık Gazel, "Ben bunu öbür tarafa bırakıyorum." dedi.

- "Yalan söylüyor"

Sanık eski uzman çavuş Sinan Dursun, "Bizi o akşam TRT'ye götüren, bizi ekmeğimizden, aşımızdan, üniformamızdan eden rütbeliler, ne hikmetse o gün yaşadıklarını unutuyor. Poshor arabadan indi, 'Ekrem yarbay neredesin' dedi. Bana devlet malı vurdurmayın, buradan ayrılın.' dedi. Ben ne dediğini çok iyi hatırlıyorum. Poshor'un o gece neler söylediğini kendi savunmamda da size ifade ettim. Sanık yalan söylüyor." ifadelerini kullandı.

Poshor, yalan söylemediğini beyan etti.

Avukatlardan gelen bir soru üzerine sanık Poshor, darbe girişimini gözaltına alındıktan sonra öğrendiğini iddia etti.

Kara Harp Okulunda görev yaptığı yıllarda, FETÖ üyesi olmadığı için okuldan ayrılmak zorunda bırakılan askeri öğrencilerin sayısında artış olduğu hatırlatılan Poshor, Harp Okulunda tabur komutanı seviyesinde görev yaptığını, öğrencilerin okuldan ayrılmasına ilişkin bir yetkisinin olmadığını savundu.

Davanın görülmesine devam ediliyor.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.