Çalıştığı hastanede kriz geçirdi, hipotermi ile hayata döndü

- Kalp krizi geçiren ve kalp masajı yapılan ameliyathane görevlisi, kalp ve beyin fonksiyonları korunarak vücut ısısının 32 dereceye kadar düşürüldüğü hipotermi tekniği ile yaşama döndürüldü - Ankara Şehir Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt: - "Hastanın en büyük şansı, kalp krizini hastanede geçirmiş olmasıdır. Dışarıda olsa ambulans gelene kadar hastada beyin hasarı oluşabiliyor. Beynin oksijensiz kalma süresi, 3 dakikayı geçerse hastanın geri gelme şansı da çok azdır. Kalbi duran ve hipotermi ile vücut fonksiyonlarını yitirmeyen bu hastamız şu anda adeta ikinci hayatını yaşama şansını yakalamış durumdadır"

22 Mart 2019 Cuma 11:08
Çalıştığı hastanede kriz geçirdi, hipotermi ile hayata döndü

ANKARA (AA) - DUYGU YENER - Ameliyathanede çalıştığı sırada fenalaşan ve kalp krizi geçirdiği belirlenen görevli, kalp masajının ardından uygulanan hipotermi ile yaşama döndürüldü.

Ankara Şehir Hastanesi ameliyathanesinde görevli 33 yaşındaki Yasin Aydın, çalıştığı esnada fenalaşarak hastanenin acil servisine kaldırıldı.

Kalp krizi geçirdiği belirlenen Aydın'ın kalbi acil serviste durdu. Uzun süre kalp masajı yapılan ve tıkalı damarı açılan Aydın'a, Kalp Damar Cerrahisi Kliniğinde, vücut ısısının düşürülmesi ve hastanın 24 saat uyutulması olarak bilinen hipotermi tekniği uygulandı.

Ankara Şehir Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Engin Bozkurt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ameliyathanede fenalaşan hastanın acile getirildiği sırada kalbinin durduğunu ve 35 dakika boyunca kalp masajı yapıldığını söyledi.

Hastanın kalbinin çalışmaya başlamasıyla birlikte damar açma işleminin yapıldığını ifade eden Bozkurt, "Tıkalı olan damarın açılması sonrasında hasta rahatladı. Daha sonra hastamızı, soğutma ve uyutmaya aldık." dedi.

- "24 saat boyunca 33 derecede soğuttuk"

Prof. Dr. Bozkurt, insan vücut ısısının 37 derece olduğunu, hipotermi işlemi sırasında bu ısının 32-34 dereceye kadar düşürüldüğünü dile getirerek, "Vücut ısısı düşürülen hasta, soğutulma işleminin ardından uyutuluyor. Vücudu soğutup uyuttuğumuzda, oksijen kullanımı azalıyor. Hasarlı kalbin toparlanması için de bir fırsat tanımış oluyoruz. Hastayı soğuttuk, uyuttuk ve 24 saat sonra da uyandırdık. Bu işlemden çok fayda gördük." dedi.

Hipotermi işleminin sona ermesiyle birlikte, hastanın kalp fonksiyonlarının da düzeldiğini ve kalp yetersizliği bulgularının da kaybolduğunu ifade eden Bozkurt, şöyle devam etti:

"Damar açıldıktan sonra hastayı yoğun bakıma ilk aldığımızda, soğutmaya başladığımızda, kalbin içine gelen kanı vücuda gönderme oranımız yüzde 50'nin üzerinde olması gerekiyor. Hastada bu oranda yüzde 15'ti ve ileri kalp yetmezliği vardı. Uyandırdığımızda ise yüzde 35'e yükselmişti. Hafif kalp yetersizliği durumuna gelmişti.

Hastamızı 24 saat boyunca 33 derecede soğuttuk. Soğutmanın faydası, hastanın vücudundaki bütün organlarının kendini bir miktar beklemeye alması ve dinlendirmiş olmasıdır. Kalp uzun süre masaj altında kaldığı için burada en çok korktuğumuz şeylerden birisi, beyinin geri dönmemesidir. Uzun süre kalp masajı yapılan hastalarda, kalp geri dönse bile beyin geri dönmeyebiliyor.

- "Vücut fonksiyonlarını yitirmedi, ikinci hayatını yaşıyor"

Prof. Dr. Bozkurt, hipoterminin kalp krizi geçiren, damarı açılan ve beyin hasarı fazla olmayan hastalarda yapılabildiğini dile getirerek, "Hastanın en büyük şansı, kalp krizini hastanede geçirmiş olmasıdır. Dışarıda olsa ambulans gelene kadar hastada beyin hasarı oluşabiliyor. Beyinin oksijensiz kalma süresi 3 dakikayı geçerse hastanın geri gelme şansı da çok azdır. Kalbi duran ve hipotermi ile vücut fonksiyonlarını yitirmeyen bu hastamız şu anda adeta ikinci hayatını yaşama şansını yakalamış durumdadır." diye konuştu.

Evli ve iki çocuk babası Yasin Aydın, uygulanan tedavi konusunda hastane personeline ve hekimlere teşekkür etti.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.