Kuraklık kapıda! Barajların doluluk oranı alarm veriyor ...

Ankara’daki barajların doluluk oranı yüzde 20, İzmir’de ise doluluk oranı yüzde 34 olarak açıklandı. Prof. Dr. Kadıoğlu ile Durel, kuraklığın kapıda olduğuna dikkat çekti

10 Ocak 2018 Çarşamba 13:45
Kuraklık kapıda! Barajların doluluk oranı alarm veriyor ...

İklim değişikliği ve yanlış su politikaları nedeniyle Türkiye büyük bir su krizine doğru sürükleniyor. Sıcaklık değerlerin mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle birlikte, ‘kuraklık tehlikesi’ yurttaşların kapısına dayandı. İklim değişikliğine karşı alınan önlemler yetersiz. Derelere HES kurmakla övünen AKP hükümeti farkında olmasa da; yurt genelinde içme suyu ve sulama ihtiyacını karşılayan barajlarda doluluk oranları hızla düştü.

İSKİ’nin verilerine göre; İstanbul’u besleyen barajlarda doluluk oranı yüzde 65 düzeyinde. Ancak bu oran Ankara’da yüzde 20, İzmir’de ise yüzde 34. Ankara’da son yılların en kurak mevsimi yaşanırken, başkentte bulunan 7 barajın doluluk oranında da ciddi oranda düşüş yaşandığı görülüyor. Yetkililerden alınan bilgiye göre ise mevcut su Ankara’nın 1 yıllık su ihtiyacını karşılamaya anca yetiyor. Sakarya’nın da içme suyu ihtiyacını karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 28’e düştü. Dersim, Elazığ, Malatya ve Bingöl’deki barajlarda da doluluk oranındaki ciddi düşüş göze çarparken, Keban Barajı’nda doluluk oranı yüzde 54’ten yüzde 30 seviyesine kadar geriledi. Adıyaman ile Urfa arasında bulunan ve Türkiye’nin en büyük barajı olan Atatürk Barajı’ndaki su miktarında da yüzde 20 oranında düşüş gözlemlendi. Bu düşüş, özellikle ‘tarımsal faaliyetleri’ tehdit ediyor.

Konuya ilişkin İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ile Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Sedat Durel, BirGün’e konuştu.

Tarımsal kuraklığa neden olacak
Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, kuraklığın böyle devam etmesi durumunda, önümüzdeki aylarda ‘tarımsal kuraklığın’ yaşanacağını söyledi. “Yağışlar az ve bu azlık barajlara yansıyor” diyen Kadıoğlu, şöyle devam etti: “Meteorolojik ve hidrolojik bir kuraklık var. Bu kuraklık azalmaz ve böyle devam ederse, önümüzdeki aylarda tarımsal kuraklığa doğru gelişecek. Tarımsal kuraklık da önümüzdeki yıl daha pahalı olması gibi bazı sosyoekonomik sonuçlar getirecektir. Kuraklık dünya var olduğundan beri olan bir olaydır. İklim değişikliği bunu daha şiddetlendiriyor, daha da sık olmasına sebep oluyor.”

Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden Sedat Durel ise şu değerlendirmelerde bulundu: “Mevsim normallerine göre oldukça sıcak seyreden bir kış geçiriyoruz. Uzman görüşleri ocak ayının ortasından itibaren yağışların artacağını ifade ediyor. Ancak bu yaşansa dahi içimize su serpilmemeli. Çünkü 2016 yılı en yüksek küresel sıcaklık ortalaması, en yüksek deniz suyu sıcaklıkları ve kutup buzlarında en düşük seviyeyi gördüğümüz yıldı. Bu soruna karşı eğer ciddi önlemler alınmaz ise bir 2071 hedefi koyulamayacak. Çünkü o tarihte coğrafyamızda içilebilir su kalmayacak.”

Hükümetin kayda değer bir adımı yok
“Son on altı yıl içerisinde Türkiye’de su havzaları neredeyse hiç korunamadı” diyen Durel, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Hükümetin su havzalarının korunması için attığı kayda değer bir adım yokken, kaynaklara zarar veren pek çok örnek ile de karşı karşıyayız. Bakanlığın ve yerel yönetimlerin büyük şehirlerin su ihtiyacına yönelik politikaları ise yine başka krizlere zemin hazırlayan uygulamalar oldu. Şehirlerin su kaynaklarının korunması yerine su havzaları ranta açılarak tahrip edildi. Sonrasında da şehirlere dışarıdan su taşındı. Sonuç olarak su havzaları zaten önemsenmediği için suyun kendisini yenileyebilmesine müsaade edilmiyor. Neticesinde de barajların doluluk oranları kaygı verici bir seviyede seyrediyor.”

Anahtar Kelimeler:
Baraj
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.