Medicana'dan "aşı" bilgilendirmesi

- Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya: - "Virüsün bir toplumdan tamamen temizlenmesi için, nüfusun yüzde 75'inin yani en az 61 milyon kişinin bağışık olması gerek" - "Bağışıklık iki yolla geliştirilebilir. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacaktır ki bu tartışılır. Ya da aşı olmalıdır. Başka bir yolu yok"

27 Kasım 2020 Cuma 14:17
Medicana'dan

İSTANBUL (AA) - Medicana International İzmir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, virüsün bir toplumdan tamamen temizlenmesi için, nüfusun yüzde 75'inin yani en az 61 milyon kişinin bağışık olması gerektiğini belirterek, "Bağışıklık iki yolla geliştirilebilir. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacaktır ki bu tartışılır. Ya da aşı olmalıdır. Başka bir yolu yok." ifadelerini kullandı.

Medicana International İzmir Hastanesi'nden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Sakarya, tüm dünyada çalışmaları süren Kovid-19 aşı çalışmaları, aşının virüsü bertaraf edebilmesi için gerekli olan şartlar hakkında değerlendirmede bulundu.

Küresel anlamda çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine neden olan Kovid-19 virüsünün yok edilmesindeki en büyük umudun aşı olduğunu anımsatan Sakarya, şunları kaydetti:

"Pandimeye karşı dünyada bilinen önemli yöntemin koruyucu yöntemler. Günümüzde koruyucu yöntemler, başarılı bir şekilde uygulanamıyor. Diğer bir yöntem elbette izolasyon önlemlerini çok iyi alabilmektir. Hasta olanların, olmayanlardan ayırt edilmesi gerekiyor. Bir diğer yöntem ise aşıdır. Ben pandemiden 2021 yılı sonuna kadar çıkabilme şansımız olduğunu düşünmüyorum."

Sürdürülen aşı çalışmalarında, başarılı bir aşı çalışması yapılmış olsa da aşı karşıtlarının kritik bir rol üstlendiğini vurgulayan Prof. Dr. Sakarya, aşı karşıtlarına karşı olmaları için sebepler olduğunu bildirdi.

Sakarya, "En önemli sebebi, kişi kendisini korumak istemeyebilir. Enfekte olmak da istiyor olabilirsin. Ya da inançların gereği aşıyı uygun bulmayabilirsin ama şöyle bir şey var. Aşı olmayan kişiler, toplumun yüzde 30'unu oluşturup enfekte olduklarında, aşı olan yüzde 60'lık kesim, aşı olmayan yüzde 30'luk kesimin mikrop yükünden kurtulamıyor. Yani aşı olmuş olsalar bile hasta oluyorlar. Yani aşı, kişiyi korumamaya başlıyor." dedi.


- " 23 adet faz çalışmalarının sonuna gelindi"


Aşının koruyucu olması için toplumun yüzde 75'in üzerinde virüse karşı bağışıklığının gelişmesi gerektiğini aktaran Sakarya, "Bu durumda, toplumun yüzde 75'i enfekte olmadığı için geri kalan yüzde 25'i hasta olmaması için koruyor. Çünkü virüs, 100 kişiden 75'inde barınmıyor ve hastalık yapabilecek çoğunluğa ulaşamıyor. Ama hasta olan kişiler yüzde 30'un üzerine çıktığı an aşı yaptıranları da enfekte etmeye başlıyor.Söylediğim gibi pandeminin sona ermesi için toplumun yüzde 75'inin bağışık olması gerekiyor. Kişi ya hastalığı geçirerek bağışık olacak ki bu da tartışılır. Ya da aşı olarak bağışık olacak. Bu da ikinci bir yöntem. Başka da bir yolu yok." ifadelerini kullandı.

Sakarya, Kovid-19 aşısı ile ilgili 23 adet faz çalışmalarının sonuna gelindiğini, içinde Türkiye'den 4 grubun da bulunduğu 119 aşı çalışması olduğunu hatırlattı.

Bu çalışmalardan 4 tanesinin RNA ve 4 tanesinin de DNA aşısı olup, aşı teknolojisinde ilk kez kullanılan aşılar olduğunu belirten Sakarya sözlerini şöyle tamamladı:

"Diğerleri günümüzde kullanılmakta olan ve bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmış teknolojiler ile üretilmektedir. Yapılan ilk çalışmalar RNA aşılarına karşı gelişen bağışıklığın daha güçlü olduğunu gösterse de son günlerde yapılan yayınlarda klasik yöntemler ile üretilen aşıların da genom aşılarına yakın bağışıklık sağladığını göstermektedir. Aşıların piyasaya sürülmesi ile birlikte Kovid-19 aşıları uzun süre konuşulacağı tartışmasız bir gerçektir."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.