ÇANKIRI (AA) - MUHAMMED KAYGIN - İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde arama kurtarma çalışmalarında görev alan Çankırı Ulusal Medikal Kurtarma (UMKE) ve 112 Acil Servis ekibindeki gönüllüler için depremin üzerinden günler geçse de yaşadıkları tazeliğini koruyor.

UMKE'de görevli Rabia Yolal, Cengizhan Baltacı, Seher Sümer ve Muhammed Vedat Şengül ile 112 Acil Servis ekibinde görevli Eray Kiper, Ahmet Ertunç ve Emre Acar, depremin ardından kısa sürede yola çıkarak gece yarısında İzmir'e ulaştı.

Ekip, ilk olarak Emrah Apartmanı'nda görev yaparak enkaz altından çıkarılan yaralı ve hayatını kaybetmiş vatandaşlara müdahalelerde bulundu.

Hemen hemen tüm enkazlarda hayat kurtarmak için gelecek bir sese odaklanan sağlık ekipleri, hayatları boyunca unutamayacakları anları da hafızalarına kazıdı.

UMKE gönüllüsü paramedik Rabia Yolal, AA muhabirine, Emrah Apartmanı'nı ilk gördüğünde büyük şaşkınlık yaşadığını söyledi.

Binanın toz yığınına döndüğünü ifade eden Yolal, enkaz alanına ulaştıklarında ilk olarak hayatını kaybetmiş vatandaşları enkazdan çıkardıklarını anlattı.

Enkazın altındakiler kadar dışarıda bekleyenlerin de acı bir tablo oluşturduğunu belirten Yolal, "Onların feryatlarını duyunca ikiye bölünmek durumunda kalıyoruz. Çünkü hepsi bize bakıyor, gözümüzü takip ediyor. Duygu patlaması olan bir yerdi." dedi.

Emrah Apartmanı'nda torunuyla enkaz altında kalan anneanneyi dışarıda bekleyen yakınlarının kendisini çok etkilediğini vurgulayan Yolal, şunları dile getirdi:

"Anne ile babanın orada bekleyişi vardı. Birbirlerine kenetlenmiş bir halde. Köpekler enkazda arama yapıyorlardı, biz de çok bekledik canlı çıkmalarını. Ancak cansız bedenlerine ulaşıldı. Hatta ekipçe onları bizim akrabalarımız sanmışlardı. O kadar çok bekledik. O annenin çocuğunu beklediği an, onu çok teselli etmeye çalıştık. Konuştuğumuz zamanları hiç unutmuyorum. Anneanne ile bebeği asla unutamayacağım."

- "Yara neredeyse biz o yarayı sarmak için koşuyoruz"

UMKE gönüllüsü acil tıp teknisyeni Cengizhan Baltacı da İzmir'de yaşadıklarının daha önce gittiği görevlerin hiçbirine benzemediğini ifade etti.

Emrah Apartmanı enkaz alanını temizlerken küçük bir çocuğa ait mektup bulduklarını ve bu mektubun kendisini çok etkilediğini vurgulayan Baltacı, "Mektubu bir kız çocuğu yakın arkadaşlarına yazmış. Bulduğumuz mektubu polisin emanet bürosuna bıraktık. Daha sonra o çocuğun cansız olarak çıkarıldığını duydum." diye konuştu

Ekip arkadaşlarıyla uyum içinde çalıştıklarını aktaran Baltacı, "Bu işin doğusu batısı yok. Depremden önce Hatay'da Suriye sınırında görev yapmıştım. UMKE'nin tek bir amacı var, yara neredeyse biz o yarayı sarmak için koşuyoruz, koşacağız da." dedi.

- "O mektubu küçük bir çocuk arkadaşlarına yazmış"

UMKE gönüllüsü laborant Muhammed Vedat Şengül de arama kurtarma çalışmaları sırasında tek amaçlarının enkaz altındaki vatandaşları canlı çıkarmak olduğunu söyledi.

Enkazda ekip arkadaşı Cengizhan Baltacı'yla buldukları mektuba işaret eden Şengül, şöyle konuştu:

"Enkaz alanını temizlerken önümüze bir mektup düştü. O mektubu küçük bir çocuk arkadaşlarına yazmış. 'Biz sizinle bu okula gideceğiz, üniversiteyi okuyacağız...' gibi şeyler yazmış. Arkadaşlarının adı, Aysun, Ayşe ve Fatma'ydı. Enkaz alanında arkamda bizi bekleyen bir vatandaşla bunu konuştuğumda bana sarılarak bu hüznü bir şekilde bizimle paylaştı. Türkiye'nin neresinde olursa olsun sağlıkçılar, gerek hastanede koronavirüsle savaşsın gerek depremde gerek sınır hattında gerek sınır dışı operasyonlarda her zaman hazır."

UMKE gönüllüsü ebe Seher Sümer de hamile bir kadının, Barış Apartmanı enkazının altından çıkarılan annesinin yaşamadığı haberini aldığını, bu sırada düşük tehlikesi geçiren kadına müdahalede bulunduğunu ve bu olaydan çok etkilendiğini dile getirdi.

112 Acil Servis ekibinde görevli Eray Kiper ve Emre Acar da toplam 4 enkaza gittiklerini, görevleri boyunca birçok acı olayla karşılaştıklarını ifade etti.