Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) TSK içindeki mahrem yapılanmasına yönelik ankesörlü telefon soruşturması iddianamesinde itirafçılar H.G. ve İ.Ö'nün ifadeleri, askeri lise sınav sorularının örgüt mensuplarına nasıl verildiğini ortaya koydu.
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunca FETÖ'nün TSK'daki mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 7'si tutuklu 10 sanık hakkında Antalya 8. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, etkin pişmanlık hükümleri kapsamında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan itirafçılar H.G. ve İ.Ö'nün ifadeleri dikkati çekti.
İtirafçılardan H.G. ifadesinde örgütün küçük yaşlardaki çocukları ağına düşürmek için ne gibi çalışmalar yaptığına ilişkin bilgiler verdi.
Bu yapının din için hareket eden bir topluluk olduğunu düşündüğünü ancak yanıldığını belirten H.G, örgütün insanları yanlarına toplamak ve onlardan yararlanmak için hareket ettiğini geç de olsa fark ettiğini öne sürdü.
Örgütle ilk kez 6. sınıfta branş öğretmeninin yönlendirmeleri ve telkinleriyle Hamle-Der (KHK kapsamında kapatıldı) isimli eğitim kurumuna gitmesiyle bağlantısının başladığını anlatan H.G, bu şekilde hem örgütün dershanelerine gittiği hem de evlerinde kalmaya devam ettiği bilgisini aktardı.
"Bu soruları kesinlikle başka kimseye göstermeyin"
Kendilerinden sorumlu olan örgüt abisi Emrullah isimli kişinin, 2011'de 8. sınıfta kendisine askeri okullara girmesi konusunda telkinlerde bulunduğunu vurgulan H.G, şunları kaydetti:
"Örgütün içerisinde yer alan Ali isimli abi İbrahim bana deneme sınavları getirdi, soru çözdürdü. Askeri lise sınavlarından bir hafta kadar önce beni ve İbrahim'i, Yüzüncü Yıl Caddesi'ndeki evde kampa aldılar, burada da soru çözdük. Bu kampa dershanede matematik öğretmeni olan Fehmi isimli hoca da geldi. Fehmi isimli öğretmen bizleri uyararak, 'Bu soruları kesinlikle başka kimseye göstermeyin' dedi. Bu soruları çözdükten sonra soruları bizden aldılar ve bu soruları defalarca kez çözdük. Bir hafta sonra girmiş olduğum askeri lise sınavlarında çözmüş olduğum bu soruların birebir aynısı çıktı. Bu nedenle askeri lise sınavını 83 puanla kazandım."
Tercih sonunda 15 gün Ankara Askeri Lisesi'nde intibak eğitimi aldıktan sonra Ankara'da bulunan Silahlı Kuvvetler Bando Okullar Komutanlığına teslim olarak eğitime başladığını belirten H.G, bundan sonra 0312 ve 0242 ile başlayan sabit hattan aranmaya başladığını, örgüt evlerindeki sohbetlere katılmaya devam ettiğini aktardı.
"Odamızdan çıkarken bile kapıyı çalmak zorunda kalırdık"
Örgüt "abileri"nin dikkatli olmaları konusunda sürekli kendilerine uyarılarda bulunduğunu dile getiren H.G, ifadesinde şunları söyledi:
"Olaylar sürecinde bizden sorumlu olan abiler görüşmeler esnasında sık sık gidip gelişlerde dikkat etmemiz gerektiğini, aynı otobüse binmememiz, takip edilmemek için sürekli arkamızı ve önümüzü kontrol etmemizi söylerlerdi. Cemaat evlerinde kaldığım dönem boyunca evlere birçok kişi gelip giderdi ancak sorumlu abiler eve gelen giden kişilerin yüzlerini göstermezlerdi. Örneğin (örgüt evi) odamızdan çıkarken kapıyı çalmak zorunda kalırdık. Evin içinde kalan diğer şahıslar kapı çalar çalmaz diğer odalara geçip kapılarını kapatırlardı, yüzlerini göstermezlerdi. Bu yapılanmaya mensup şahısların hücre hücre yapılandığını, gizliliğin ön planda olduğunu sonradan anladım."
Etkin pişmanlıktan yararlanarak tutuksuz yargılanan diğer itirafçı İ.Ö. ise iddianamedeki ifadesinde 13 yaşındayken ortaokuldaki branş öğretmeninin yönlendirmesiyle dini duygularla örgüte dahil olduğunu anlattı.
Örgütün dershanelerinde çalışan Fehmi isimli bir matematik öğretmeninin genellikle yanında getirdiği testleri kendilerine vererek çözdürdüğünü belirten İ.Ö, "Bu testlerde belirli soruların üzerinde yoğunlaşarak bizimle dalga geçerek 'bu soruları yapamazsanız çalışın, bu soruları ezberleyin ve yapın' diyordu. Ben daha sonra askeri sınavlara girdiğimde sınavda bu sorularla birebir aynı sorular çıktı, askeri lise sınavına girdiğimde, bu soruların çıktığını görünce çok şaşırdım" ifadelerini kullandı.
