"Döviz kuru kısa sürede makul seviyeye inecek"

Beştepe'de düzenlenen Büyükelçiler Konferansı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye ekonomide de bir kuşatmayla karşı karşıyadır" dedi. ABD'nin yaptırımlarına 'Ben yaptım, oldu' diyemezsin" sözleriyle tepki gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Döviz kuru kısa sürede makul seviyeye inecek" açıklamasını yaptı.

13 Ağustos 2018 Pazartesi 16:42
"Döviz kuru kısa sürede makul seviyeye inecek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"G-20 Dünya İnsani Zirvesi, G-8, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi pek çok toplantıya ülkemizde başarıyla ev sahipliği yaptık. Siz kıymetli büyükelçilerimizle de defalarca bir araya geldik ancak Büyükelçiler Konferansı’nın konumu çok daha farklıdır. Konferans uluslararası ilişkilerimizin durumu, geleceği ve başarısı açısından çok kıymetli bir imkandır. Bu seneki toplantının öncekilerden farkı Cumhurbaşknlığı sisteminin ilk toplantısı olmasındandır.

24 Haziran gecesi sandığın renginin belli olmasıyla beraber daha önceki tartışmaların hiçbiri yaşanmamıştır. Millet sandığa giderek hem yürütmeyi, hem de yasama organını belirlemiştir. Milletimizin alkışlanması gereken bir diğer başarısı böylesine kritik bir değişikliği sandık yoluyla, tamamen demokrasinin kurallarını işleterek yapmasıdır. Dünyanın bir çok bölgesinde gerilimlere, kutuplaşmalara hatta kanlı çatışmalara sebep olabilecek tarihi bir değişim; Türkiye’de demokrasi şöleni havasında gerçekleşmiştir.

Sistem ne kadar mükemmel olursa olsun, başarısını ya da başarısızlığını belirleyecek olan temel faktör insandır, insan unsurudur. İnsanı dikkate almayan hiçbir sistem başarılı olamaz. İnsanı motive etmeyen hiçbir model hedeflerine ulaşamaz. Yeni yönetim sistemimizin de başarı çıtasını hiç şüphesiz insan belirleyecektir.

"Herkes güçlü Türkiye ideali için çalışmak, üretmek ve mücadele etmek zorundadır"

Memurundan amirine, uzmanından başkanına, valisinden büyükelçisine kadar herkes tam bir koordinasyon içerisinde büyük ve güçlü Türkiye ideali için çalışmak, üretmek ve mücadele etmek zorundadır. Çatışmalara, yersiz kaygılardan veya koordinasyon eksikliğinden kaynaklanan vakit kayıplarına asla tahammülümüz yoktur. Genel müdürün rolü ne kadar mühimse vatandaşlarımızın güvenliği için gece uykusundan fedakarlık yapan bekçimiz de o kadar mühimdir.

Kimsenin sistemi tıkamasına, yavaşlatmasına müsaade edemeyiz...

Statüsü, konumu, unvanı ne olursa olsun devlet teşkilatımızın tüm kadrolarının aynı adanmışlıkla meseleye eğilmesi gerekiyor. Hiç kimsenin sistemi tıkamasına, yavaşlatmasına müsaade edemeyiz. Şüphesiz bunu sağlayacak olan da öncelikle kurumların üst yöneticileridir. Yeni dönemde üst kademe yöneticilerimizin omuzlarına eskisine göre çok daha büyük sorumluluklar düşüyor. Özellikle bulundukları ülkelerde devletimizi temsil eden siz değerli büyükelçilerimizin mesuliyetleri daha da ağırlaşıyor.

Emekleriniz için her birinize şahsım, ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye’nin son yıllarda elde ettiği uluslararası zaferlerde siyasi iradenin kararlı tavrının yanında siz büyükelçilerimizin de çok önemli payı bulunuyor. Hariciye teşkilatı güçlü olmayan bir devletin, beynelmilel ilişkilerde güçlü olması beklenemez. Ülkemiz bu noktada gerçekten yetkin, nitelikli, kadim değerlerimizi içselleştirmiş, dünyayı ve Türkiye’yi yakından takip eden bir hariciye kadrosuna sahiptir.

Açıkçası bu kadroyu yeteri kadar etkin şekilde maalesef kullanamadığımıza da inanıyorum. İnşallah yeni dönemde sizlerden daha büyük gayretler ve sonuçlar bekliyoruz.

'Bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız'

Görünen köy kılavuz istemez. Son birkaç haftadır yaşadığımız hadiseler hepimize şu gerçeği bir kez daha gösterdi. Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi ekonomide bir kuşatmayla karşı karşıyadır. Gezi olaylarıyla başlayan, 17-25 Aralıkla devam eden, 15 Temmuz hain darbe girişimiyle bir üst aşamaya taşınan saldırıların bir müddet daha devam edeceği açıktır. Türkiye’nin milli onurunu, şahsiyetini hedef alan bu atakların farklı biçimlerine karşı da hazırlıklı olmalıyız.

Göreve geldiğimiz andan beri milletin emanetini namusumuz bilip üzerine gölge düşürmedik. Siyasetin yeniden vesayetin emrine girmesine izin vermedik. Toplumsal çatışma senaryolarını milletimizle sırt sırta vererek engelledik. Terör örgütleri üzerinden kurulan oyunları deşifre edip önüne geçtik. Suriye’de DEAŞ ile mücadele bahanesiyle, oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna rıza göstermedik.

"Ben yaptım oldu' diyemezsin..."

Ekonomide, fakir fukaranın rızkının finans lobilerine peşkeş çekilmesine göz yummadık. Döviz kurundaki gelişmelerin, ekonomik hiçbir temeli olmadığı, tamamen ülkemize bir saldırı mahiyeti taşıdığı herkesin ortak tespitidir. Dünyada bir, dünya ticaret örgütü var. Şu atılan adımlara baktığınız zaman bunun dünya ticaret örgütünün umdeleriyle yakından uzaktan bir alakası var mı? “Ben yaptım oldu” diyemezsin. İstediğin kadar başkan ol, ne olursan ol. Akşam yatıp sabah kalkıp demir çeliğe şu kadar vergi koydum diyemezsin.

Uluslararasında güven bir şey kalır mı? Bir taraftan stratejik ortak olacaksın, öbür taraftan stratejik ortağına evet, ayaklarına kurşun sıkacaksın. Bir taraftan Afganistan’da herkes terk ederken beraber olacaksın, Somali’de NATO’da beraber olacaksın, sonra kalkıp stratejik ortağını sırtından vurmaya yöneleceksin. Böyle bir şey kabullenebilir mi? Bunlara eyvallah etmemiz mümkün değildir.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.