Bakan Soylu, “AK Parti İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısı“nda konuştu:

- "Bugün Türkiye AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Türkiye'de, dünyada bütün saldırılara karşı, etrafımızda terör coğrafyası olmasına rağmen, Batı'nın acımasız sınırlamalarına rağmen, dünyaya ümit veren, dünyaya umut olan, etrafındaki coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur" - "Bugün Türkiye'nin 81 vilayetinde hiç kimse etnik kökeni, mezhebi dolayısıyla farklılaştırılmayan, eskinin travmalarına rağmen, devletin kesinlikle böyle bakmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız"

28 Mayıs 2022 Cumartesi 13:17
Bakan Soylu, “AK Parti İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısı“nda konuştu:

ANKARA (AA) - İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Bugün Türkiye AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Türkiye'de, dünyada bütün saldırılara karşı, etrafımızda terör coğrafyası olmasına rağmen, Batı'nın acımasız sınırlamalarına rağmen, dünyaya ümit veren, dünyaya umut olan, etrafındaki coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur." dedi.

Soylu, AK Parti Genel Merkezi'nde İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen, "81 İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısına" katıldı.

Birçok kürsüde konuşma imkanına sahip olmalarına rağmen, AK Parti'deki kürsülerin kendisini her zaman heyecanlandırdığını belirten Soylu, toplantının düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

Konuştukları meselenin Hazreti Adem'den bugüne kadar insanlığın en temel meselesi olduğunun altını çizen Soylu, şöyle devam etti:

"Doğduğumuzda ailelerimiz hayırlı insan olmamız konusunda dua etmiştir. Bir hayırlı insan kavramı var. Öldüğümüzde musalla taşında ise yine bizim için hak, helal kavramları var. Onun için insanoğlunun karşı karşıya kaldığı bu süreçte, inancına göre, değerlerine göre, gelenek göreneklerine göre, yaşadığı çevreye göre attığı adımlar ilk insandan bugüne kadar devam etmektedir. Benim şahsi bir değerlendirmem var. Ben ilk insandan bugüne kadar insan davranışının, ne kadar tekamül olursa olsun değişmediği kanaatine varanlardanım. Yollar değişebilir, mekanlar değişebilir, insanların giysileri değişebilir ama insan davranışının, insan refleksinin değişmediği kanaatindeyim. Cenab-ı Allah insanı ilk yarattığında da mükemmel bir varlık olarak yarattı, bugün de mükemmel bir varlık olarak devam ediyor. O günkü aklı, fikri neyse, bugün de aynıdır."

Batı'nın küresellik dayatmalarına karşın 21'inci asrın, vekalet savaşlarıyla, kitlesel göçlerle başladığına dikkati çeken Soylu, "Tam da 20'nci yüzyılın son çeyreğinde sınırların ortadan kalkmasını ortaya koyan AB, kendi içerisinde ortak para birimi, kendi içerisinde ortak vatandaşlık kavramından uzaklaşıldığı yepyeni bir döneme girdi. Ürkmeye ve korkmaya başladı. Açılan, sınırlarını kaldıran Batı, dünyada başlayan göç dalgalarına karşı korunmacı, sınırlarını kapatan bir tavra sürüklendi." diye konuştu.

- "Tayyip Erdoğan, bu ülkenin ve bu milletin büyük onarıcısıdır"

Göç, enerji krizi gibi meselelerin uluslararası meseleler olduğunu ve devam edeceğini aktaran Soylu, Afganistan'ın, Pakistan'ın, Afrika'nın, Libya'nın, Yemen'in, Lübnan'ın önümüzdeki 25 yılda da düzelmeyeceğine dikkat çekti.

Vekalet savaşlarının devam edeceğini ve Batı'nın sorunlarını Doğu'ya yıkmak üzere on yıllardır uyguladığı bütün politikalarını da aynı şekilde uygulamaya devam edeceğini söyleyen Soylu, sınırları aşan suçların da süreceğini kaydetti.

Soylu, "Aslında 20'nci yüzyılın çeyreğinde Batı'nın bize sunduğu dünya güzellemesinin bir sanal güzelleme olduğu ve Batı'nın büyük bir tiyatro oynadığı ortaya çıkmıştır. Şu cümleyi unutmamanızı istirham ederim, Doğu'nun altı zengin Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir, Batı'nın altı fakir. Dünya yüzyıllardır aynı süreci yaşamaktadır. Aynı süreci yaşamaya devam etmektedir." dedi.

Bu süreçte, terörle, gecelik yüzde 8 bin liralık faizlerle terbiye edilmeye çalışılan bir Türkiye tablosu olduğunu ifade eden Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Dışardan parmak sallanan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. 'Siz yapamazsınız' diye öz güveni alınan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. Hem demokrasi alanında hem kalkınma alanında önü kesilen bir Türkiye vardı. Biz şunu yaptık, Türkiye'yi fay hatlarıyla bölmeye çalışan bu fay hatları üzerinden sürekli, her sıçrama anımızda, her sevinç anımızda, bu fay hareketlerimizi tetikleyerek bizi harekete geçirmeye çalışan ve bir birimize düşürmeye çalışan, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-anti laik gibi aslında bu toplumun hasletleri içinde olmayan bir anlayışı sürekli ortaya koymaya çalıştılar. Tayyip Erdoğan sadece AK Parti'nin Genel Başkanı değildir, sadece Türkiye'nin Cumhurbaşkanı da değildir, tarihimizin bütün travmalarını örtmeye çalışan ve sadece bugünün şehir hastanelerini, bugünün büyük köprülerini, bugünün büyük kalkınma projelerini yapmaya çalışan bir kişi olmasının yanında bu ülkenin ve bu milletin büyük onarıcısıdır."

Bugün gelinen noktada kimsenin hayat tarzına bir müdahalede bulunulmadığının, herkesin kendini ifade edebildiğinin altını çizen Soylu, oluşturulmak istenen korku iklimine karşı bugün bambaşka bir Türkiye olduğunu söyledi.

- "Bugün herkes kendisini çok rahat ifade ediyor"

Bu ülkede "Alevi" demenin yasak olduğu dönemler yaşandığına işaret eden Soylu, şöyle konuştu:

"Bugün herkes kendisini çok rahat bir şekilde ifade ediyor. Sadece ifade etmiyor, eşit vatandaşlık kavramı içinde bunu sağlamaya çalışıyor. Ben İstanbul'da doğdum büyüdüm ve o zaman 'Ben Kürdüm ama' cümlesini defalarca duyduk. Sanki Kürtlük sıkıntılı bir kavram. Bu ülkede birçok kereler minibüsten indirilerek kimliklerine bakarak ayrıştırıldığı bir tabloyu defalarca yaşadık. Bugün öyle değil. Bugün Türkiye'nin 81 vilayetinde hiç kimse etnik kökeni, mezhebi dolayısıyla farklılaştırılmayan, eskinin travmalarına rağmen, devletin kesinlikle böyle bakmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu devrimler nasıl oluştu? Bu gördüğünüz kadrolar sayesinde. Bunlar öyle kolay işler değildir.

Bugün Türkiye AK Parti sayesinde, Cumhur İttifakı sayesinde, Türkiye'de, dünyada bütün saldırılara karşı, etrafımızda terör coğrafyası olmasına rağmen, Batı'nın acımasız sınırlamalarına rağmen, dünyaya ümit veren, dünyaya umut olan, etrafındaki coğrafyaya umut olan bir anlayışı ortaya koymuştur."

- "Bir anne, TRT Radyo frekansından evladına seslendi"

Yarın Diyarbakır Annelerinin nöbetinin 1000'inci günü olduğunu bildiren Bakan Soylu, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir sürecin böyle işlemediğinin altını çizdi.

Bu sürecin tamamen doğal geliştiğini belirten Soylu, bir annenin çocuğunu terör örgütüne katmak isteyenlerin, HDP binasında olduğunu bildiği için oraya olan itirazından ve diğerlerinin bu itiraza katılmasından bu sürecin geliştiğini söyledi.

Onlarca annenin evladına kavuştuğunu hatırlatan Soylu, bir annenin evladına kavuşmasıyla ilgili yeni yapılan bir çalışmaya ilişkin şunları kaydetti:

"Bir ailenin çocuğu terör örgütünde sınırlarımız içerisindedir. Annesinin dilinden mektuplar yazılır, onun hangi bölgede olduğu bilindiği için binlerce mektup helikopterlerle o bölgeye atılır. Annesinin oğlunu özlediği, onu bir vesile ile görmek istediği, bu işin bir sonunun olmadığını ifade eden bir mektup. Aslında içinde annenin göz yaşları vardır. Sonra, ufak bir irtibat kurulur, ardından TRT Radyo üzerinden, orda TRT Radyo dinlendiği istihbaratı üzerine annenin sesi, evladına seslenmesi radyo üzerinden frekans bozularak o bölgeye günlerce yayın yapılır ve çağrılar devam eder. Anne pes etmez, devlet pes etmez ve netice itibarıyla bundan 4 gün önce evlat ve anne evlerinde buluşturulur. Bu aslında Sayın Cumhurbaşkanımızın, iklimini ortaya koyduğu yeni Türkiye'nin en önemli insan manzaralarından bir tanesidir."

Soylu, 1,5 yıl içerisinde 1585 Cemevi'ni ziyaret ettiklerini aktararak, "Cumhuriyet tarihinde, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilk 'Alevi Açılımı' diye nitelendirdikleri ama toplumsallaştırdığı, kimsenin ötekileştirilmediği bir anlayışı biraz daha altını tahkim ederek yaptık. Arkadaşlarımız gittiler oturdular, sohbet ettiler. Talepleri toplanarak, şu ana kadar yüzde 75-80'i yapılarak, onlara ulaşılmaya çalışıldı." dedi.

Roman Açılımı ve diğer yapılan açılımlara da değinen Soylu, "Cumhuriyet tarihinde azınlıklarla bu kadar ilişki kuran bir anlayış ortaya konulmamıştır. Bu da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti tarzı siyasetin sonucudur." diye konuştu.

- "Gelen talepler, istekler, değerlendirmeler bakanlıklarımıza iletildi"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Şahin Usta da yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Başkanlık olarak "önce insan" temelinde politikalar ürettiklerinin altını çizen Usta, şunları kaydetti:

"İnsan haklarının gelişmesi, korunması ve daha yaygın hale gelmesi adına attığımız yerinde adımlarımız, politika çalışmalarımız, eğitim programlarımız, süreli yayınlarımız, istişare toplantılarımız, raporlarımız, sosyal medya çalışmalarımız, hukuki süreç takiplerimiz ve 81 il eşzamanlı faaliyetlerimiz ile sağlamlaştırmayı amaçladık, amaçlıyoruz. Buradan hareket ile gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaları biz insan için yaptık. Çünkü biz daha adil bir dünyanın mümkün olduğuna inananlarız."

81 İl İnsan Hakları Başkanlıkları olarak ilçe kaymakamlıkları, il jandarma komutanlıkları, emniyet müdürlükleri gibi birimleri ziyaret ettiklerini aktaran Uslu, "Gelen talepler, istekler, değerlendirmeler Bakanlıklarımıza iletildi. İnşallah çözüm bulma yolunda kıymetli Bakanlarımız gayet gösterecektirler." diye konuştu.

Son Güncelleme: 28.05.2022 14:25
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.