ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Türk Nefroloji Derneğince yapılan bilimsel araştırma ile yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sebebiyle hastaneye yatarak tedavi gören kronik böbrek hastalarında ölüm oranının yüzde 28,4, hemodiyaliz hastalarında yüzde 16,2 ve böbrek nakli hastalarında ise bu oranın yüzde 11,1 olduğu belirlendi.
Türk Nefroloji Derneği tarafından Dünya Böbrek Günü etkinlikleri kapsamında online düzenlenen toplantıda, Kovid-19 salgınının kronik böbrek hastaları üzerindeki etkisi ele alındı.
Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Arıcı, bu yıl 11 Mart 2021 tarihine denk gelen Dünya Böbrek gününün, aynı zamanda Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının açıklandığı günün de birinci yıl dönümü olduğunu söyledi.
Böbrek hastalarının tedavi sürecinde ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kalabildiğini belirten Arıcı, salgının da bu hastalar üzerinde ciddi etkileri olduğunu ifade etti.
Prof. Dr. Arıcı, Türk Nefroloji Derneği olarak salgının ilk aylarında hastaneye yatarak tedavi gören binin üzerinde böbrek hastasının verisini değerlendirdiklerini ve sonuçları uluslararası bilim dünyasıyla paylaştıklarını bildirdi.
Çalışmaya ilişkin AA muhabirine bilgi veren Arıcı, "(Türk Nefroloji Derneği Kovid-19 Deneyim Paylaşımı) başlığı ile gerçekleştirilen ve Türkiye'de 47 nefroloji kliniğinde 71 nefroloğun katılımı ile toplanan veriler, Kovid-19 nedeni ile hastaneye yatarak tedavi gören kronik böbrek hastalarında ölüm oranının yüzde 28,4, hemodiyaliz hastalarında yüzde 16,2 ve böbrek nakli hastalarında yüzde 11,1 olduğunu gösterdi." diye konuştu.
- "Böbrek hastaları Kovid-19'da yüksek risk grubunda yer alıyor"
Böbrek hastalarının Kovid-19 açısından en yüksek risk gruplarından birini temsil ettiğine dikkati çeken Arıcı, salgının bu hastaların olağan bakım süreçlerini de etkilediğini vurguladı. Prof. Dr. Mustafa Arıcı, şöyle devam etti:
"Kronik böbrek rahatsızlığı bulunan kişiler, Kovid-19 hastalığının en ağır seyredebileceği riskli grubu oluşturmaktadırlar. Diyaliz tedavisi gören böbrek hastalarının bağışıklık sistemi, enfeksiyonlarla mücadele açısından yeterince güçlü değildir. Dolayısıyla bu kişilerde zayıflayan vücut savunması nedeniyle enfeksiyon hastalıklarına karşı bir yatkınlık söz konusu olabilir. Diyaliz hastalarının, sağlık çalışanları ve yetkililer tarafından alınması gerekli olan önlemlerini alarak planlanmış diyaliz tedavilerine ise ara vermeden devam etmesi gereklidir. Aynı şekilde böbrek nakli yapılmış kişiler, organ reddinin olmaması için kullandıkları bağışıklık baskılayıcı ilaçlar nedeniyle enfeksiyon hastalıklarına karşı bir miktar savunmasız kalmış olsa da ilaçlarını kullanmaya devam etmeleri hayati öneme sahiptir."
Türk Nefroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Mustafa Arıcı, bu kişilerin salgın dönemi boyunca daha dikkatli olmaları tavsiyesinde bulunarak, "Hastalarımızın salgın sürecinde daha sıkı tedbirler almalarını, tedavilerini aksatmamalarını ve tedavi gereksinimleri haricinde mümkün oldukça evlerinde kalmalarını öneriyoruz." dedi.
