"Sinüzitten korunmak için kapalı ortamlardan uzak durulmalı"

- Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Enes Bozkurt: - "Sinüzitler sıklıkla soğuk algınlığı ve nezle sonrası burun akıntısında renk değişikliği, yüzde ve baş çevresinde ağrılar şeklinde ortaya çıkar. Sinüzitler genellikle damlacık yoluyla ve kapalı ortamlarda yakın temas ile geçer. Bu yüzden kapalı alanlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir" - "Sinüzit hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilir. Burun tıkanıklığı şikayeti olan kişiler sinüzite daha kolay yakalanıyor. Burun kemiği eğriliği, burun eti büyüklüğü ve alerjik nedenler erişkin dönemde sinüzite yakalanmayı kolaylaştırıyor"

30 Eylül 2019 Pazartesi 16:22

İSTANBUL (AA) - Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Enes Bozkurt, mevsim değişikliklerinde sıkça baş ağrıtan sinüzite ilişkin, "Göz çevresi, boğaz ve başta ağrı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı sinüziti gösterebilir. Çocuklar ve yetişkinler kapalı ortamdan oldukça uzak kalmalı." ifadelerini kullandı.

Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi'nden yapılan açıklamada en çok kış aylarında görülen ve burun tıkanıklığı ile baş ağrısına neden olan sinüzite karşı uyarılarda bulunuldu.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Esenler Medipol Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Enes Bozkurt, 3 tip sinüzitin olduğunu, sinüslerin kafa ve yüz kemikleri içindeki içi hava dolu boşluklar olduğunu ifade etti.

Sinüslerin burundan geçen havanın ısınmasına, nemlenmesine, konuşma sesinin oluşmasına ve kafa ağırlığının hafifletilmesine yardımcı olduğunu belirten Bozkurt, "Sinüslerin iç kısımlarını kaplayan mukozanın bakteriyel, viral nedenlerle enfekte olmasına sinüzit denir." ifadelerini kullandı.


- "Sinüzitin sebebinin araştırılması gerekiyor"


Bozkurt, sinüzitin en sık kış aylarında görüldüğünü, bulguları arasında ise göz çevresi, boğaz ve başta ağrı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı ve ateş şikayetlerinin bulunduğunu aktararak, şunları kaydetti:

"Sinüzitler 2 haftadan kısa sürerse akut, 2-12 hafta arası subakut ve 12 haftadan fazla ise kronik olarak adlandırılır. Sıklıkla soğuk algınlığı ve nezle sonrası burun akıntısında renk değişikliği, yüzde ve baş çevresinde ağrılar şeklinde ortaya çıkar. Sinüzitler genellikle damlacık yoluyla ve kapalı ortamlarda yakın temas ile geçer. Bu yüzden kapalı alanlardan mümkün olduğunca uzak durmak gerekir.

Sinüzit hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilir. Burun tıkanıklığı şikayeti olan kişiler sinüzite daha kolay yakalanıyor. Burun kemiği eğriliği, burun eti büyüklüğü ve alerjik nedenler erişkin dönemde sinüzite yakalanmayı kolaylaştırıyor. Sık sık sinüzit olan çocuklarda ileri derecede enfekte, büyük geniz eti görülüyor."

Sinüzitin medikal ve cerrahi tedaviyle düzeltilebildiğini ifade eden Bozkurt, akut sinüzitlerde tedavi süresinin sıklıkla 10 gün olduğunu, tedavide antibiyotik ve burun spreylerinin kullanıldığını kaydetti.

Bozkurt, şikayetlerin devam etmesi durumunda hekimin tekrar değerlendirip gerekirse tedaviyi uzatmasında veya ilaç değişikliğine gitmesinde fayda olduğunu belirterek, "Kronik sinüzit olan hastalarda ise sıklıkla altta yatan sebebin araştırılması gerekiyor. Pratiğimizde endoskopik muayene dışında tüm sinüsleri görmemizi sağlayan Bilgisayarlı Tomografiyi tercih ediyoruz. Eğer sinüslerde tıkanıklık veya burun içinde yapısal sorunlar gözlenirse tedavide önceliğimiz cerrahi yöntem oluyor. Sinüslere cerrahi müdahale sıklıkla genel anestezi altında, endoskop yardımıyla burun içinden yapılıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.