Devlet Bahçeli'den emekli amirallerin küstah bildirisine sert tepki

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, emekli amirallerin küstah bildirisine ilişkin, "Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır" dedi.

06 Nisan 2021 Salı 15:41
Devlet Bahçeli'den emekli amirallerin küstah bildirisine sert tepki

HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli, emekli amirallerin küstah bildirisine ilişkin, "Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri demokrasiyi hedef alan torpidodur. Bu bildiri hukuk gaspı milli iradeye doğrultulmuş silahtır." dedi.

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle: 

"Aşılama çalışmaları memnuniyet verici bir düzeydedir. Türkiye haritası kırmızıya boyansa da umutsuzluğa kapanmayacağız. 

Bir yılı aşkın süredir beşeriyet salgının karşısında mücadele vermektedir. Koronavirüs vaka ve vefat sayısı tedirgin edici boyuttadır. Bizlere düşen kontrollü bir hayat düzenlemektir.

Olumsuz tesirleri en aza indirmek maksadıyla hükümetimiz yoğun çaba harcamaktadır. Maskeye kola değil ağza takmak, hijyen ve sosyal mesafeye uymak zorundayız.

Aşılama çalışmaları başarılı bir şekilde devam etmektedir. Türkiye’de yapılan aşı sayısı 17 milyonu bulmuştur. Bilinmelidir ki virüs bizim irademizden daha güçlü değildir.

Siyaset virüslerini kul affeder mi?

"KIRIM UKRAYNA TOPRAĞIDIR" 
Kırım'ın ilhakı kuşkusuz kanayan bir yaradır. Bizim nezdimizde Kırım, Ukrayna toprağıdır. Akmescit ise hatıralarımızın simge şehirlerindendir.

Karadeniz ısınırken Kafkaslar her an patlamaya hazır bomba gibidir.

HER TEHDİDİN DIŞ BAĞLANTISI VAR!
MHP, dünyayı başkent Ankara vizyonuyla kavramaktadır. Muhatap olduğumuz her tehdidin dış bağlantısı var. Hem ülkemizde hem uluslararası arenada ne olduğunu idrak etmekteyiz. 

Durduğumuz yer savunduğumuz fikir karmaşık meselelerin düğümünü çözecektir."

ESKİ AMİRALLERE SORUŞTURMA
Emekli amirallerin küstah bildirisine sert tepki gösteren Bahçeli, "104'lükler büyük bir suç işlemiştir. Bu suç cezasız kalamaz. Mavi Vatan'ımızı bu çürüklerle nasıl savunmuşuz" dedi.

104 amiral Türk demokrasi tarihinin kara lekesidir. Bunlar denizci değil denizciliğin yüz karasıdır. Montrö Boğazlar sözleşmesi Lozan'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda bizim kırmızı çizgimizdir.

"BAL GİBİ DARBE ÇAĞRISI"
"Bize göre 4 Nisan çıkışını detaylarıyla ele almak şarttır. Bunlar denizci değil, denizcilerin ve denizciliğin yüz karalarıdır. Söz konusu muhtıra emeklilikte canı sıkılan, aksiyon arayan, 'Biraz da adımızdan söz ettirelim' diyen bir grup meczubun işi değildir. Bunları deniz nasıl tutuyorsa, hukuk da öyle tutmalı, netice itibariyle cüretlerinin bedelini ödemelidirler.

Gece yarısı bildirisi neyin nesi, hangi mihrakların sesidir? Bu aklı kim vermiştir? Sağır odalardaki müşahitler kimlerdir? Bu emekli amirallerin madem bazı konularda düşünce ve itirazları vardır, o halde resmiyette faal halde olan 106 partiden birisine katılarak sabahtan akşama kadar ahkam kesip laf salatası yapmalarının önünde esasen bir engel olmayacaktır. Her zeminde görüşlerini anlatabilmelerinin önü açıktır. Televizyonları rahatlıkla kullanma hakları vardır.

Akşamları farklı televizyon ekranlarında sahnelenen tartışma programlarında 3 ya da 4 emekli askeri görmek adeta moda, adeta alışkanlık haline gelmiştir. Ne var yani, bunlara 104 kişi daha eklenebilir, 104'ü de sırayla boy gösterebilirlerdi. Bazı sözde hukukçular ve çarpık siyasetçiler diyor ki 'emekli amirallerin yayımladığı açıklama bir darbe çağrısı değil, tam tersine bir demokrasi çağrısıdır.' Neymiş, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı esasmış. Bu çağrı bal gibi darbe çağrısıdır. Bu bildiri demokrasiyi hedef alan torpidodur. Bu bildiri hukuk gaspı, milli iradeye doğrultulmuş silahtır."

Bildiride, "Aksi halde Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidiyle karşılaşabilecektir." denildiğine işaret eden Bahçeli, "Buna 'demokrasi ve ifade özgürlüğü' diyenler vesayetçi odaklar, demokrasi karşıtları, emperyalizm piyonları, Türkiye düşmanları, damgalı darbe çığırtkanlarıdır." dedi.

Bahçeli, Türk milletinin, akılları sıra 15 Temmuz'un rövanşını almaya çalışanlara, ara rejim özlemiyle yanıp kavrulanlara haddini bildirecek güce de cesarete de hamiyete de fazlasıyla sahip olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Hiç kimse sinir uçlarımızla oynamasın. Darbeler sayfası kapanmıştır. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizi hiçbir alçak tahrik edemeyecek, karanlık bir tünele çekemeyecektir. Darbe demek uçurum, hıyanet, kan, gözyaşı ve mağduriyet, tarihin gerisine düşmek demektir. Darbe heveslileri, bildiri başında zaman öldüren hayasızlar, muhtıracı münafıklar, elindeki silahı millete çevirmeyi aklından geçiren vatansızlar önce bizim bedenimizi çiğnemek mecburiyetindedir. Ve böylesi bir an geldiğinde ya şerefimizle şehit oluruz ya da şerefsizleri birer birer toprağa gömeriz.

Sayın Cumhurbaşkanımızın yine Marmaris'te bulunduğu bir zamanda, kamuoyuyla paylaşılan 4 Nisan bildirisi ayaklarımızın altında çiğnenmiştir. Şimdi bu bildiriye imza atanların hesap verme vakti gelmiştir. Bir kez daha söylüyor ve beklentimizi açıklıyorum: İbretialem için 104 emekli amiralin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları ellerinden alınmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Bildiriyle ilgili adli ve idari soruşturma derinleştirilerek tekemmül ettirilmelidir. Arkasında kim var, önünde kimler duruyor, alayı ortaya çıkarılmalı ve milletimize teşhir edilmelidir."

"AYM YENİDEN YAPILANDIRILMALIDIR"
 
"Zamanın ruhuna, milletimizin beklentilerine müzahir şekilde yapısı değişebilecek, daha verimli, daha etkin çalışması sağlanabilecektir. Hiç kimse bize durum hatırlatması yapmasın, biz neyin ne olduğunun farkındayız. Bu nedenle Anayasa Mahkemesi bugünkü haliyle devam edemez, inandırıcılığından ve güvenirliğinden bahsedilemez. Türk milleti yeni ve tarihi özelliklerine uygun bir yüksek mahkeme kurmaya muktedirdir, buna da hakkı vardır. Anayasa Mahkemesinin kapatılmasıyla ilgili teklifimizi sulandırmaya çalışanları, bu görüşümüzün yalnızca bizi bağlayacağını ifade edenleri şaşkınlıkla izlediğimizi, alayının sözlerini not ettiğimizi, sırası geldiğinde önlerine koyacağımızı herkesin bilmesinde yarar olacaktır.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade edilen iddianameyi vaki eksiklikleri gidererek süratle Anayasa Mahkemesine tekrar göndereceğini, usul açısından ilgili mahkemenin iddianameyi iade hakkının artık bulunmadığını açık seçik ifade etmek isterim.

HDP'YE KAPATMA DAVASI
AYM'nin HDP'yi aklayan tutumu hükümsüzdür. Anayasa Mahkemesi'nin bir darbe mirası olduğu açıktır. 27 Mayıs darbecilerinin ilk icraatı bu olmuştur. AYM'nin kapısına kilit vurularak yeniden yapılandırılmalıdır.

PKK’nın siyaset ayağı HDP kapatılmalıdır. Bölücülüğe neşter vurulmalıdır. Terörün kökü kurutulmalıdır. Hainlere merhamet, mazlumlara ihanettir. CHP’nin, HDP’nin kapatılmasına karşı çıkması, 'dokundurmam' diye feryat figan etmesi sonuçsuzdur, adalet terazisi zilletin ağırlığını asla çekmeyecektir. Kılıçdaroğlu, çok meraklıysa, olağanüstü kongreyi toplamalı, HDP’nin CHP’ye katılımını sağlamalıdır. Hodri meydan, cesareti varsa buyursun denesin, HDP’yle yasak ilişkiyi resmi bir birlikteliğe dönüştürsün, elbette bunun vebaline de sonuna kadar katlansın."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.