Başbakan Yardımcısı Akdağ:

- "Müslümanlar her zaman kendi haklarını ya da hukuklarını aramak için dayanışma içerisine giremeyebilirler ama mesele Kudüs olursa herkes bilmelidir ki burada büyük bir dayanışma ortaya çıkar. Hiçbirimiz bunu kabullenemeyiz" - "Osmanlı döneminin bitmesi demek, Kudüs'te, Filistinlilerin, Müslümanların hakkını İsrail yiyebilir anlamına gelmez. Bu hususta Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün İslam aleminin gür sesi olmaya devam edeceğiz" - "(ABD'de devam eden Hakan Atilla davası) CHP gibi köklü bir partinin genel başkanı ve yardımcıları, yerine göre grup başkanvekilleri, milletvekilleri, Amerikancı bir tavır takınarak Türkiye Cumhuriyeti'nin suçlu olduğunu ilan edercesine konuşmalar yapıyorlar. Böyle bir şey yakışır mı CHP Genel Başkanına, yöneticilerine? Şimdi çıkıp gelse İsmet İnönü mezarından, bunların kulaklarını çekerdi. Böyle bir şey olmaz"

05 Aralık 2017 Salı 23:07
Başbakan Yardımcısı Akdağ:

ANKARA (AA) - Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Müslümanlar her zaman kendi haklarını ya da hukuklarını aramak için dayanışma içerisine giremeyebilirler ama mesele Kudüs olursa herkes bilmelidir ki burada büyük bir dayanışma ortaya çıkar. Hiçbirimiz bunu kabullenemeyiz." dedi.

Akdağ, TRT Haber'de canlı yayınlanan "Anadolu Soruyor" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları cevaplandırdı.

Suriyelilere yapılan yardımlar konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun söylemlerine ilişkin değerlendirmesi sorulan Akdağ, Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan 3 milyon 300 bini aşkın insana yapılan 30 milyar dolar yardım hakkında bilgiler verdi.

Bugünkü basın toplantısında buna ilişkin rakamları açıkladığını aktaran Akdağ, Türkiye'nin yaptığı bu yardımların da bütün dünyada takdirle karşılandığını dile getirdi.

Akdağ, Suriyelilere Türkiye'nin yaptığı yardımları küçümsemenin bir anamuhalefet partisi genel başkanına hiçbir şey kazandırmayacağına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Biz bununla Türk milleti olarak iftihar ediyoruz. Bu iş sadece para ile de yönetilmez. Bunu Kılıçdaroğlu'na anlatmak lazım. Bu gönülle yürütülen bir şeydir. Bu mesele üzerinden bir tartışma açarak, Kılıçdaroğlu ya da arkadaşları neyi hedeflediler? 'Türkiye bu kadar para harcamadı mı?' demek istiyorlar. Kılıçdaroğlu bundaki muradını da açıklamalıydı. Ama ortaya bir şey atıyor. O gerçek çıkmayınca da hiç yüzü de kızarmıyor."

- Kudüs'ün yapısı

ABD Başkanı Donald Trump'ın, ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma niyetine ilişkin bir soru üzerine Akdağ, Kudüs'ün Müslüman dünyası için oldu bittiye getirilemeyecek kadar kutsal bir şehir olduğunu vurguladı.

Kudüs'te bütün inançların yeşerdiği zamanların olduğunu, buna saygı duymak gerektiğini dile getiren Akdağ, "Kudüs'ü İsrail'in başkenti yapıyorum. Kudüs'ü Yahudilerin merkezi olarak ilan ediyorum." denildiğinde kimsenin buna razı olmayacağını bildirdi.

İslam dünyasının, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kudüs konusundaki gür sesine olumlu cevap vereceğine inandığını belirten Akdağ, "Müslümanlar her zaman kendi haklarını ya da hukuklarını aramak için dayanışma içerisine giremeyebilirler ama mesele Kudüs olursa herkes bilmelidir ki burada büyük bir dayanışma ortaya çıkar. Hiçbirimiz bunu kabullenemeyiz." ifadesini kullandı.

Akdağ, İsrail hem tarihe hem kendi insanına hem de bölgede yaşayan Müslümanlara haksızlık yaptığına işaret ederek, "Osmanlı döneminin bitmesi' demek, provokatif ifadelerdir. Osmanlı döneminin bitmesi demek, Kudüs'te, Filistinlilerin, Müslümanların hakkını İsrail yiyebilir anlamına gelmez. Bu hususta Türkiye Cumhuriyeti olarak bütün İslam aleminin gür sesi olmaya devam edeceğiz." dedi.

- ABD'de devam eden Hakan Atilla davası

ABD'de devam eden Hakan Atilla davasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Akdağ, davanın, Trump yönetimini bir kenara iten bazı güçlerle FETÖ'nün el ele verdiği bir davadan ibaret olduğunu vurguladı.

Akdağ, bu konuda anamuhalefet partisinin takındığı tutumu eleştirerek, şöyle devam etti:

"Böyle bir durumda nasıl olur da CHP'li arkadaşlarımız, sanki Amerika'nın sözcüleri gibi konuşurlar. İnanın bunu anlamak bile güç. HDP'nin duruşunu ben biraz anlıyorum. Suriye'de PKK'nın artığı bir YPG var, ABD'nin onlara silah yardımı var, HDP'nin bunların yanında durmasını, kendileri açısından anlaşılabilir kılıyor. Yanlış ama anlaşılabilir kılıyor. CHP gibi köklü bir partinin genel başkanı ve yardımcıları, yerine göre grup başkanvekilleri, milletvekilleri, Amerikancı bir tavır takınarak Türkiye Cumhuriyeti'nin suçlu olduğunu ilan edercesine konuşmalar yapıyorlar. Böyle bir şey yakışır mı CHP Genel Başkanına, yöneticilerine? Şimdi çıkıp gelse İsmet İnönü mezarından, bunların kulaklarını çekerdi. Böyle bir şey olmaz."

Ortada varsa yanlış bir meselenin bunun Türkiye tarafından değerlendirilebileceğini belirten Akdağ, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Aslında bitmiş bir konuyu yeniden ortaya çıkararak Amerika'daki belli güçler, Türk milletini köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Millet olarak buna karşı durmayı bilecek bir milletiz. Sayın Devlet Bahçeli ve arkadaşlarına ziyadesiyle teşekkür ederim, milli bir meselede böyle durulur. Kılıçdaroğlu, FETÖ'nün ve Amerika'daki kumpasçı tayfanın şu anda taşeronu bir genel başkandır. Bu yoldan dönmelidir. Bu yolla AK Parti'yi ve Sayın Cumhurbaşkanımızı yıpratması mümkün değil ancak kendisini yıpratır. Kendi itibarını her geçen gün yitirmektedir. Yol yakınken dönsün."

Akdağ, oyuna gelinmemesinin önemine değinerek, "Ben CHP'li vatandaşlarımıza, kardeşlerimize sesleniyorum, bakın onlar da kendi genel başkanlarını uyarsınlar. Öyle doludizgin gidişleri adeta Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı Amerika'daki kumpasın yanında yer almaları, FETÖ kumpasının yanında yer almaları CHP'ye yakışmıyor, CHP'li seçmenine de yakışmıyor. Onlar da bu hususta kendi genel başkanlarını, oy verdikleri genel başkanı zorlamalılar. Burada milli bir meseleyle karşı karşıyayız. Bu milli meselede hepimizin, 80 milyonun tek yürek, tek bilek olması gerekir." ifadesini kullandı.

- "Müsaade etmeyiz"

Türkiye'nin Kıbrıs'ta gelinen süreçte neler planladığının sorulması üzerine Akdağ, "Çözüm için Türkiye Cumhuriyeti, KKTC ile birlikte, bir garantör ülke olarak, çalışmalarına devam edecek. Çözümden kastımız orada iki eşit toplumun varlığının kabul edildiği bir devletin oluşmasıdır eğer karşı taraf buna razı olursa ama pek razı olacağa benzemiyorlar." yanıtını verdi.

Rum tarafının "şımarık çocuk gibi davrandığını" vurgulayan Akdağ, "İşi çözmek yerine adanın bütünü kendilerininmiş gibi davranmaya çalışıyorlar." dedi.

Akdağ, KKTC'ye hizmet etmeye devam edeceklerine dikkati çekerek, "Bir taraftan siyasi çözüm için Türkiye elbette KKTC ile yeni bir yol haritası çizecek ancak ben bundan daha önemli olanın KKTC'nin kalkınması ve refahının artırılması olduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.

Türkiye'den KKTC'ye su götürüldüğünü anımsatan Akdağ, şunları kaydetti:

"Kuzey Kıbrıs'a Türkiye'den inşallah daha ucuza mal edilmek üzere elektrik de götüreceğiz. Sağlık sisteminde bir takım noksanlıklar var, bunları tamamlayacağız. Bir taraftan endüstrisini geliştireceğiz. Biz Kuzey Kıbrıs'ı bu şekilde geliştirdikten sonra varsın Rumlar bu mızıkçılığa, şımarıklığa devam etsinler. Evet biz çözüm istiyoruz ama ne yapalım adamlar masaya gelmiyor, masayı tekmeleyip kalkıyorlar. O zaman biz kendi içimize döneceğiz, oradaki kardeşlerimiz, KKTC'li kardeşlerimiz daha müreffeh, rahat nasıl yaşarlar, daha huzurlu nasıl olurlar ona bakacağız. İşin güvenlik kısmına gelince hiç kimse kafasının arkasına başka bir fikir koymasın, Türkiye Cumhuriyeti burada durduğu müddetçe Kuzey Kıbrıs'taki kardeşlerimizin saçının bir teline halel gelmesine müsaade etmeyiz."

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.