Üsküp'te asırlardır yaşatılan Osmanlı geleneği: Mukabele

On yıldan fazla süredir her ramazanda mukabele okunan Üsküp’teki tarihi Dükkancık Camisi, bu yıl da asırlık Osmanlı geleneğine sahip çıkıyor.

11 Mayıs 2019 Cumartesi 11:55
Üsküp'te asırlardır yaşatılan Osmanlı geleneği: Mukabele

ÜSKÜP (AA) - Kuzey Makedonya'nın başkenti Üsküp’teki Müslümanlar Osmanlı'dan kalma mukabele geleneğini bugün de sürdürüyor.

Osmanlı'dan emanet alınan asırlık mukabele geleneği, "bidat" olduğu gerekçesiyle 1990'lı yıllarda kesintiye uğrasa da hali hazırda yaşatılmaya çalışılıyor. On yıldan fazla süredir her ramazanda mukabele okunan Üsküp’teki tarihi Dükkancık Camisi, bu yıl da asırlık Osmanlı geleneğine sahip çıkıyor.

Üsküp'te 1963'te yaşanan depremde büyük bir bölümünün yıkılmasının ardından tekrar inşa edilip 2007 yılında açılışı yapılan Dükkancık Camisi'nin İmamı Abdülkerim Ebibi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, güzel bir adet olan 500 yıllık mukabele geleneğini yaşatmanın sevinci içerisinde olduklarını ifade etti.

Açılışın yapıldığı zamandan bu yana Dükkancık Camisi'nde kesintisiz mukabele okunduğunu söyleyen Ebibi, "Unutulmaya yüz tutmuş bu geleneği yeniden canlandırmaya çalıştık ve hamdolsun son 5-6 yıldır 10 yerli hafızımızla, Üsküplü hafızımızla, on nefer hafızla mukabele okuyoruz ve bundan sonra da her nerede olursak olalım, okumaya devam edeceğiz." dedi.

"Üsküp’te Ramazanı Şerif güzel geçer"

Mukabele geleneğinin eskiden özellikle büyük camilerde olmak üzere Üsküp’te neredeyse her camide var olduğunu dile getiren Ebibi, 20 yıllık bir kesintinin ardından bu geleneği yeniden canlandırmaya niyetlendiklerini vurguladı.

Üsküp halkının mukabele geleneğine çok önem verdiğinin altını çizen Ebibi, "Kur'an-ı Kerimleriyle birlikte geliyorlar. Hafızların içeri girip mukabeleye başlamasını bekliyorlar. Üsküp’ün Osmanlılardan kalma güzel adetlerinden birisidir bu. Hamdolsun Üsküp’te Ramazan-ı Şerif genel olarak güzel geçer. Balkanlar'ın hem İslam hem de ramazanın en iyi yaşandığı şehirlerinden birisidir Üsküp." diye konuştu.

Hazreti Muhammed'in Recep ve Şaban aylarında daha çok oruç tutup daha fazla Kur'an-ı Kerim okuyarak ramazana has bir hazırlık yaptığını vurgulayan Ebibi, şöyle devam etti:

"Ramazana hazırlık için özel bir programı vardı Peygamber Efendimizin. Ama özellikle ramazan ayında bizim ‘arza’ dediğimiz Allah Resulü her sene Cebrail’e Kuran-ı Kerim okurdu, kendisine o vakte kadar indirilen ayeti kerimeleri okurdu. Ondan sonra Cebrail, Allah Resulü'ne okurdu. Buna ‘arza’ derler. Birbirlerine Kur'an-ı Kerim'i arz etme manasında ‘arza’ derler. Biz buna mukabele diyoruz. Allah Resulü'nün vefat etmeden önce son ramazan ayında bu iki defa vaki oldu. Yani o ay Allah Resulü iki defa Kur'an-ı Kerim'in tamamını Cebrail’e okudu. Cebrail de iki defa Allah Resulü'ne okudu."

"Kur'anı Ramazan'dan ayırmak mümkün değil"

Ramazanın Kuran ayı olduğunu, Kuran'ın ise mukaddes ve yol gösteren bir kitap olduğunu belirten Ebibi, "Ramazan ayını Kur'an-ı Kerim'den veya Kur'an-ı Kerim'i ramazan ayından ayırmak mümkün değildir. Biz bu iki önemli ve kutsal emanetle kendimize gelebiliriz." şeklinde konuştu.

Ramazanda Müslümanların dünya işlerinden uzaklaşıp Kur'an-ı Kerim'e odaklanması ve ibadetlerini huşu ile eda etmeye çalışması gerektiğini dile getiren Ebibi, "Allah Resulü bunları yapardı ramazanda. Özel bir ibadeti yoktu Peygamber Efendimizin. Bize sünnet olarak bırakılan 20 rekat teravih namazı, farz olarak Allah tarafından emredilen oruç. İbadetler bunlardı. Sahabe-i Kiram, Allah Resulü bu ibadetlerle Allah’a daha çok yakınlaşıyordu." ifadelerini kullandı.

"Niyetimizin samimi olması çok önemli"

Niyetin ibadetlerdeki önemine de değinen Ebibi, "İhlas ve samimiyet çok önemli. Niyetimizin samimi olması çok önemli. Niyetimize dikkat edelim. Niyetimizin başı olduğu gibi sonu da çok önemlidir. Başta niyetimiz salih olabilir fakat arada şeytan işe karışıp da o salih olan niyetimizi bozabilir. Yüz sevap alacağımız, yüz ecir alacağımız bir ibadetten şeytanın hile ve desiselerine uyarak onu 10’a indirebiliriz, 50’ye indirebiliriz. Bu oyuna gelmeyelim. Teravih namazı özellikle uzun bir namaz olduğu için, uzun bir nafile ibadet olduğu için başta niyetimiz halis ise 20 rekatı da o halis niyet üzerine kılmalıyız." diye konuştu.

Müslümanların şeytanın hileleriyle mücadele etmesi gerektiğine dikkati çeken Ebibi, "Biz bunlarla da namaz içerisinde mücadele etmeliyiz. Rabbim, güzel ibadetler yapmayı, ona yakınlaştıracak ibadetleri en iyi bir şekilde yapmayı nasip etsin inşallah." dedi.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.