A400M Uçakları Retrofit Sözleşme Töreni

- Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan: - "Son 17 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hayata geçirilen politikalar ve yatırımlarla, savunma sanayi alanında adeta bir devrim gerçekleştirmiş durumdayız. Bugün ülkemizde 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütülüyor ve proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldı. Dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor" - "Türk Hava Yolları filosunda bulunan 344 uçağın 170 tanesi Airbus firması tarafından üretilmiştir. Ayrıca Airbus firmasına sipariş verilen ve önümüzdeki yıllarda teslim alınması planlanan 84 adet A321 NEO ve 5 adedi opsiyon olmak üzere toplam 30 adet A350-900 uçağı bulunmaktadır. 2024 yılına kadar parça parça teslim alınacak olan toplam 114 uçağın 2019 değeri ile liste fiyatı yaklaşık 20,9 milyar ABD dolarıdır" - "2020 yılında Airbus’ın, Türkiye'de yaklaşık 2,5 milyar dolarlık yatırım yapması ve 2030'da bu rakamın 5 milyar doların üzerine çıkması beklenmektedir"

03 Ekim 2019 Perşembe 17:04
A400M Uçakları Retrofit Sözleşme Töreni

KAYSERİ (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, son 17 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın vizyonuyla hayata geçirilen politikalar ve yatırımlarla, savunma sanayi alanında adeta bir devrim gerçekleştirdiklerini belirterek, "Bugün ülkemizde 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütülüyor ve proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldı. Dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor." dedi.

Turhan, 12. Hava Ulaştırma Ana Üs Komutanlığında, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın da katılımıyla düzenlenen “A400M Uçakları Retrofit Sözleşme Töreni”nde yaptığı konuşmada, Kayseri'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Milletleri tarih sahnesinde var eden en temel faktörün, sahip oldukları karekterler olduğunu vurgulayan Turhan, Türkiye'nin de zaman içinde çok şey yaşadığını, birçok badireler atlattığını, "yok olmak ve var olmak" arasındaki ince çizgiye kadar gittiğini anlattı.

Turhan, tarih yolculuğunda gururla yürümeye devam ettiklerini vurgulayarak, "Allah’a binlerce şükür olsun ki milletimiz karakter sahibi bir millet, gözbebeğimiz ordumuz da milletimizin tüm karekteristik özelliklerini bünyesinde taşıyan Peygamber ocağımızdır. Dün olduğu gibi bugün de ordumuzun bilgi birikimi, donanımı, disiplini, kudretli personeli ve görevlerindeki üstün başarı, bizleri gururlandırmaktadır." diye konuştu.

Orduyu her daim güçlü kılmanın, çağın gelişimini takip ederek en yeni teknolojilerle Silahlı Kuvvetleri donatmanın ve bunu dışa bağımlılığı en aza indirerek gerçekleştirmenin en temel gayeleri arasında yer aldığını ifade eden Turhan, Türkiye'nin üç kıtayı birbirine bağlayan çok önemli jeostratejik ve jeopolitik bir konumu bulunduğunu kaydetti.

- "Son 17 yılda adeta bir devrim gerçekleştirdik"

Tarihsel geçmişinin yanında, bugünkü küresel çalkantılar, yakın bölgede yaşanan hadiseler ve dünyanın genel gidişatının, her alanda olduğu gibi savunma sanayi alanında da Türkiye'nin çok güçlü olmasını gerektirdiğini vurgulayan Turhan, şöyle devam etti:

"Özellikle son 17 yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla hayata geçirilen politikalar ve yatırımlarla, savunma sanayi alanında adeta bir devrim gerçekleştirmiş durumdayız. Bugün ülkemizde 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütülüyor ve proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldı. Dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor. Bugüne kadar yapılanlarla savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80'lerden, yüzde 30'lara indirdik. Daha önceleri neredeyse yok denecek seviyede olan savunma sanayindeki araştırma-geliştirme harcamaları bugün 1,5 milyar dolara yaklaştı. 'Peki ne oldu' diye soracak olurlarsa en basitinden şunları sayabilirim; bugün Türkiye, ATAK adı altında kendi savaş helikopterlerini üretiyor, İHA’lar ile düşmanını gözetliyor. Silahlandırılmış İnsansız Hava Uçakları ile belirlediği hedeflerini vuruyor. ALTAY tanklarını, milli piyade tüfeğini yapıyor. Milgem Projesi ile yine kendi savaş gemisini üretiyor. Üstelik Türkiye, bugün dünyada bir savaş gemisini milli imkanlarıyla tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biri olmuştur. Bu tabloyla ne kadar gurur duysak azdır."

Savunma sanayi alanında gerçekleştirilen tüm bu başarıların artarak devam edeceğini ve savunma sanayinde dışa bağımlılığın ortadan kalkacağını kaydeden Turhan, bugün hayata geçecek anlaşmayla da bu hedefe ulaşmada çok önemli bir adım atılacağını dile getirdi.

Airbus ile sivil ve askeri havacılıkta iş birliği temelinde yaklaşık 30 yıldır başarılı çalışmalar yürütttüklerini aktaran Bakan Turhan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türk Hava Yolları filosunda bulunan 344 uçağın 170 tanesi Airbus firması tarafından üretilmiştir. Ayrıca Airbus firmasına sipariş verilen ve önümüzdeki yıllarda teslim alınması planlanan 84 adet A321 NEO ve 5 adedi opsiyon olmak üzere toplam 30 adet A350-900 uçağı bulunmaktadır. 2024 yılına kadar parça parça teslim alınacak olan toplam 114 uçağın 2019 değeri ile liste fiyatı yaklaşık 20,9 milyar ABD dolarıdır. Airbus, THY’de olduğu gibi diğer bir stratejik kuruluşumuz olan TÜRKSAT ile de önemli ilişkiler içindedir. 2017 yılında, Türksat 5A ve Türksat 5B haberleşme uyduları ana sözleşmesi Türksat ile Airbus arasında imzalandı. Airbus, Eurostar E3000 platformunun en yeni elektrikli yörünge yükseltme sürümüne dayanan Türksat 5A ve 5B telekomünikasyon uydularını, sırasıyla 2020 ve 2021’in ilk çeyreklerinde uzaya fırlatmayı hedefliyoruz. Ayrıca Türk Uzay Ajansımızın da Airbus ile önümüzdeki dönemde, araştırma, geliştirme ve ticari konuları içeren bir iş birliği yapmasını planlamaktayız."

- "Airbus’ın, Türkiye'de 2,5 milyar dolarlık yatırım yapması bekleniyor"

Airbus ile ilişkilerinin bunlarla sınırlı olmadığını ifade eden Turhan, şu bilgileri verdi:

"Türkiye, Airbus’ın dördüncü en büyük müşterisi olarak, 9 havayolu işletmesinde, 270 civarında yolcu ve yük uçağıyla hizmet vermektedir. Ayrıca Airbus, Türkiye'de 7 büyük sanayi ortağına ve yan kuruluşuna da sahiptir. 2020 yılında Airbus’ın, Türkiye'de yaklaşık 2,5 milyar dolarlık yatırım yapması ve 2030'da bu rakamın 5 milyar doların üzerine çıkması beklenmektedir. Bu yatırımların somut getirileri olarak bugün uçan her ticari ve askeri Airbus uçağının Türk tedarikçileri tarafından üretilen parçaları bulunmaktadır. Türk tedarikçiler ayrıca, A350 XWB ailesi için aileronlar ve bazı ticari ve askeri uçak platformu için kontrol yüzeyleri gibi kritik parçaların tasarım ve üretim sorumluluklarını üstlenmektedirler."

Turhan, tüm bunların yanında, sağlık hizmetlerinden iş havacılığında kullanılan araçlara, nakliye uçaklarından genel amaçlı arama kurtarma helikopterlerine varıncaya kadar pek çok alanda Airbus imzasını görmenin mümkün olduğunu ifade ederek, bu tablonun iş birliği temelinde yapılacak çalışmalarla kendilerini çok daha ilerilere taşıyacağını söyledi.

Bu kapsamda, TUSAŞ ve Airbus’ın Eylül 2018'de yaptığı anlaşmayı önemli bulduklarını aktaran Turhan, anlaşmayla Airbus için hareketli parçalar gibi uçağın ikincil yapılarında araştırma ve deneyler geliştirmek ve birlikte çalışma yapmanın amaçlandığını belirtti.

Konuşmaların ardından Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, Asfat Genel Müdürü Esad Akgün, Kayseri Garnizon Komutanı Tuğgeneral Ercan Teke, Airbus DS Türkiye Başkanı Can Genç ve Airbus DS Başkan Yardımcısı Nils Michael, A400M Uçakları Retrofit Sözleşmesi'ni imzaladı.

Bakanlar Turhan ve Akar ile beraberindekiler daha sonra törenin gerçekleştirildiği hangarda bulunan 09 K/N'li A400M uçağında incelemede bulundu.

Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz, Kayseri Valisi Şehmus Günaydın ve Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç da katıldı.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.