YOZGAT (AA) - Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, meslek örgütlerinin isimleriyle ilgili düzenleme yapılması konusunda "Hem siz Türk Tabipler Birliği diyeceksiniz, Türk ismini kendi isminizin içinde kullanacaksınız hem de Türk milletine, Türkiye devletine düşmanlık eden, Türk milletini ve Türkiye devletini bölmek isteyenlere destek olan açıklamalar yapacaksınız. Bunu yapanlar, teröristlerin ve terör örgütlerinin imdadına koşanlar ve onları Türkiye'ye karşı koruyanlar, bu ismi taşıma hakkını ellerinde tutamazlar." dedi.
Bozdağ, Yozgat'ta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, Türk Tabipler Birliği isminin başında bulunan "Türk" ibaresinin kaldırılması yönünde yapılan çalışmalarla ilgili sorusunu yanıtlayan Bozdağ, "Türk milleti" ve "Türkiye" ifadelerinin her Türk vatandaşı için büyük bir onuru ve şerefi ifade ettiğini söyledi.
Sivil toplum örgütleri için de aynı şeyi ifade ettiğini vurgulayan Bozdağ, şöyle konuştu:
"İsminin başında bu isimlerden bir tanesini veya içinde bulunduran herkes bu ismin şerefine layık, onuruna layık bir şekilde davranmalıdır. Hem siz Türk Tabipler Birliği diyeceksiniz, Türk ismini kendi isminizin içinde kullanacaksınız hem de Türk milletine, Türkiye devletine düşmanlık eden, Türk milletini ve Türkiye devletini bölmek isteyenlere destek olan açıklamalar yapacaksınız. Bunu yapanlar, teröristlerin ve terör örgütlerinin imdadına koşanlar ve onları Türkiye'ye karşı koruyanlar, bu ismi taşıma hakkını ellerinde tutamazlar. Çünkü bu isme ihanet ediyorlar. Siz ihanet ettiğiniz bir ismi kendi adınızda nasıl taşırsınız? Tabipler Birliğinden böylesi bir operasyon durumunda, 'Türkiye'deki bütün tabiplere çağrı yapıyorum. Türk Silahlı Kuvvetleri Zeytin Dalı Harekatı'nı sürdürüyor, yaralanan askerlerimiz olabilir, hasta olanlar olabilir, ben gönüllü hemşireler, ben gönüllü doktorlar, gönüllü sağlık çalışanlarıyla silahlı kuvvetlerinin emrine girmeyi, onlara yardım etmeye hazırım' demesini beklerdim."
"Türk", "Türk milleti" ve "Türkiye" adını taşımaya layık olanların bunu söyleyebilecek olanlar olduğunu belirten Bozdağ, bazı meslek örgütlerinin bunu yapmak yerine terör örgütü ne zaman zora ve dara düşse onları himayelerine alan, onları koruyan açıklamalar yaptığını dile getirdi.
Güneydoğu'da terör operasyonları sürerken de benzer durumun yaşandığına dikkati çeken Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hendek terörü sırasında yine aynı açıklamaları yaptılar. O zaman da teröristler bir hekimi ambulansla beraber çağırdılar, hasta var diye ve hekimi infaz ettiler, şehit ettiler. Ağızlarından bir kelime çıkmadı. Teröristler doktorları şehit ederken teröristlere 'can önemlidir, barış önemlidir' demediler. Öğretmenler, imamlar şehit edilirken demediler, askerimiz, polisimiz şehit edilirken demediler. Ama ne zaman dediler, Türk Silahlı Kuvvetleri bu hendekleri teröristlerin başına yıkarken 'aman barış' dediler. Ne zaman dediler TSK Zeytin Dalı Harekatı'nı yaparken ve teröristleri bir bir bölgeden temizlerken 'aman barış' dediler. Peki Kilis'e, Reyhanlı'ya ve Hatay'ın diğer ilçelerine atılan roketlerle hayatını kaybeden sivillerin, gencecik kızımızın, çocuklarımızın, camideki cemaatimizin hayatını kaybettiği sırada bu terör örgütlerine karşı niye aynı şeyi söylemediler, söylemiyorlar da. Bu barış kılıfı altında 'savaş istemiyoruz' lafı altında 'teröristlere dokunmayın' çağrısıdır."
Bekir Bozdağ, Türkiye'nin her zaman barıştan yana olduğunu, kimsenin savaş istemeyeceğinin altını çizerek, "Ancak teröristlerin milletine ve devletine kast ettiği zaman da Türkiye meşru müdafaa hakkını kullanır, onlara dünyayı dar eder. Bizim şuanda yaptığımız budur. O nedenle bu ismi taşımaya layık olmayanlar, bu ismin şerefini, onurunu korumak yerine ayaklar altına alanlara karış elbette ki Türkiye Cumhuriyet devleti hükümeti, cumhurbaşkanı, başbakanı sessiz kalamazdı. Biz de bu noktada gerekli adımları inşallah atacağız." ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması öncesi 7 köy muhtarının maaşlarını Mehmetçik Vakfı'na bağışladıklarını söylemeleri üzerine Başbakan Yardımcısı Bozdağ, muhtarlara teşekkür etti.
(Bitti)
