CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle buluştu: (2)

- "Aşı gelirse oluruz tabii. Aşıya karşı çıkmak doğru değil. Buna kararı doktorlar verir. Doktorların verdiği karara da hepimizin uyması gerekir" - "(Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili çalışma) Sadece biz yapmıyoruz, Gelecek Partisi yaptı ilk, çalışmasını bize de getirdi. Millet İttifakı'nı oluşturan diğer partiler de bu konuda çalışmalar yapıyorlar. Bu çalışmalar belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belki ittifakı oluşturan partiler bir araya gelip ortak metin çıkarabilirlerse bence Türkiye'nin önüne çok güzel çalışma konulmuş olacak" - "Türkiye'yi bu karanlıktan çıkarmanın yolu parlamentonun güçlü olması. Ama bu eskiye dönelim anlamında değil. Darbe hukukundan arınmış birinci sınıf demokrasinin uygulandığı bir ülke olmak zorunda Türkiye. Bizim arzumuz bu" - "Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Erdoğan bu değişimden korkuyor, bu değişimi sindiremiyor. CHP bugün gerçek anlamda halkın partisidir. CHP bugün sokaktaki vatandaşın partisidir" - "Siyasi partilere her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama kapatma yoluna giderseniz bu doğru değil"

05 Ocak 2021 Salı 16:41
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerle buluştu: (2)

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı olup olmayacağına ilişkin "Aşı gelirse oluruz tabii. Aşıya karşı çıkmak doğru değil. Buna kararı doktorlar verir. Doktorların verdiği karara da hepimizin uyması gerekir." dedi.

Kılıçdaroğlu, parti genel merkezinde CHP'yi takip eden gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu.

SMA hastası çocuklar için sosyal medyada bir kampanya başlatıldığı ve bunun üzerine Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın açıklamada bulunduğu hatırlatılarak, iktidarın bu tavrını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, umudun her zaman değerli olduğunu ve umudun önüne para konulamayacağını söyledi.

Paranın umudu desteklemek zorunda olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Acaba karşı çıkanlar kendi çocukları aynı pozisyonda olsa karşı çıkarlar mıydı? Başkalarının çocuğunu kendi çocuğu gibi görmeyen insan devleti sağlıklı yönetemez. O annelerin dramını biliyorlar mı o beyler? Para her şey değil, her şey insan için yapılır. Siz parayı öncelemişseniz, insan ve insanın sorunları ikinci sıraya düşer. Acı olanın ise bunu bir hekimin dillendirmesidir." ifadelerini kullandı.

"Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili parti olarak bir çalışmaları olup olmadığı yönündeki soru üzerine Kılıçdaroğlu, bu yönde bir çalışmaları olduğunu bildirdi.

Kılıçdaroğlu, "Ön çalışmaları yapılıyor. Sadece parti içinde değil, parti dışında da bu konuda yetkin insanlar var onların da görüşlerine başvuruyoruz. Sadece biz yapmıyoruz, Gelecek Partisi yaptı ilk, çalışmasını bize de getirdi, Millet İttifakı'nı oluşturan diğer partiler de bu konuda çalışmaları yapıyorlar. Bu çalışmalar belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra belki ittifakı oluşturan partiler bir araya gelip ortak metin çıkarabilirlerse bence Türkiye'nin önüne çok güzel çalışma konulmuş olacak." dedi.

Demokrat Partinin Millet İttifakı'ndan ayrıldığı yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, "Hiç endişeniz olmasın, herhangi bir sorun yok. Birileri haber yapıyor. O haberi belki Erdoğan'ı beslemek için yapıyorlar ama o haberlerin hepsi asparagas. Sayın Genel Başkan ile 3 ya da 4 gün önce bir yemekte birlikteydik." diye konuştu.

Güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili çalışmada HDP ile bir temas olup olmadığı yönündeki soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bütün siyasi partiler bizim için değerlidir. Her siyasi parti bu güçlendirilmiş parlamenter sistemle ilgili bir çalışma yapar gönderirse bütün o siyasi partilere teşekkür ederiz. AK Parti de yapar gönderirse ona da teşekkür ederiz. Biz en başından Kovid-19 ile ilgili bir rapor hazırladık, bütün siyasi partilere gönderdik, AK Parti de bir çalışma yaptı bize gönderdi biz de aldık, baktık yararlandık. Güçlendirilmiş parlamenter sistem Türkiye'nin demokrasisini güçlendirmesi açısından süratle kalkınması ve büyümesi açısından, siyaset kurumunun halka hesap vermesi açısından, yasama, yürütme ve yargı arasında sağlıklı, tutarlı bir dengenin oluşması açısından çok önemli. HDP böyle bir çalışma yapıyor mu bilmiyorum ama böyle bir çalışma yapar bize gönderirse memnun oluruz tabii."

"Bu konu üzerine Gelecek Partisi gibi diğer partilerin de katılmasıyla bir güç birliği yapılabilir mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Ben Millet İttifakı'nın sözcüsü değilim. Bütün Genel Başkanlar eşit durumda, dolayısıyla bir araya gelir, belli konularda karar veririz. O karar süreci içinde biz konuşmalarımızı, öngörülerimizi öyle sürdürmüş oluruz." yanıtını verdi.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Güçlendirilmiş parlamenter sistemden neyi kastettiğimizi önümüzdeki günlerde her partinin genel başkanı kamuoyuyla paylaşacak. Yanlış hatırlamıyorsam Sayın Akşener önümüzdeki ilk Grup Toplantısı'nda bununla ilgili kendi görüşlerini ifade edecek. Sayın Davutoğlu, Millet İttifakı'nın içinde olmamakla beraber onlar da bir çalışma yaptılar kamuoyuyla paylaştılar. Bizim çalışmamızın ana iskeleti büyük ölçüde ortaya çıktı ama ayrıntılar üzerinde duruyoruz. Dolayısıyla güçlendirilmiş parlamenter sistemde hemen oturalım, ertesi gün bunu sonuçlandıralım böyle bir şey yok. Bunun olgunlaşarak gitmesi lazım. Bir ittifak bunun üzerinde çalışacak ve uzlaşacak. Dolayısıyla bizim gösterdiğimiz özeni diğer siyasi partiler de gösteriyor. O çerçevede bakılacak, değerlendirilecek. Zaten belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra ittifakı oluşturan genel başkanlar bir araya gelip bunu kamuoyuyla paylaşabilirler. Burada önemli olan niyettir. Bu gidişin, gidiş olmadığını, bu gidişin Türkiye için bir felaket zincirine yol açtığını, pek çok şeyden ödün verdiğimiz, karanlık bir tabloyla karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Türkiye'yi bu karanlıktan çıkarmanın yolu, parlamentonun güçlü olması. Ama bu eskiye dönelim anlamında değil. Darbe hukukundan arınmış birinci sınıf demokrasinin uygulandığı bir ülke olmak zorunda Türkiye. Bizim arzumuz bu. Herkes düşüncesini özgürce söyleyecek."

- Enflasyon rakamları

Açıklanan enflasyon rakamlarını nasıl değerlendirdiği sorulan Kemal Kılıçdaroğlu, "Enflasyon önümüzdeki süreçte biraz daha artacak. Görünen tablo o. Tüketim eğiliminde de düşüşü bekliyorum." dedi.

Elektrik, suya ve gaza yapılan zamların enflasyonu artıracağını belirten Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Gerçek rakamların açıklanmadığı bir ortamda siyasi iktidarın söylemlerine paralel kurumların yaptıkları açıklamalar inandırıcı değil. İster TÜİK olsun, ister başkası. Belli yerlerde, belli günlerde İstatistik Kurumu elemanlarını gönderiyor, belli ayarlanan mağazalarda fiyatlar alınıyor, o fiyatlara göre enflasyon belirleniyor. Pazara gitseler gerçeği görecekler, ama kamu görevlisini pazara değil o mağazalara gönderiyorlar. Ama bunlar aşılacak.

Merkez Bankasının faizi tekrar artırması, normalde sağlıklı işleyen bir demokraside Erdoğan'ın o koltuktan derhal istifa etmesi gerekirdi. Neden? 'Faiz düşerse enflasyon düşecekti, yatırımlar artacaktı.' Tam tersi oldu. O yüzden Merkez Bankası Başkanı'nı bile görevden aldı. Görevden alıyorsun bir süre sonra bunlar tutmuyor, yeni bir kişiyi getiriyorsun oraya o faizleri artırıyor, sen yerinde kalıyorsun. Asıl senin istifa etmen lazım. Eder mi? Edemez, etmez. Kendisini iktidara mahkum hissediyor. İktidardan gitmenin maliyetini kendisi için o çok iyi biliyor. Merkez Bankasının faizi, Londra'daki tefecilerin söylemlerinin Türkiye'de galip geldiğini gösteriyor. Erdoğan, tefecilere mahkum oldu. İşin Türkçesi o."

- "Aşı olacak mısınız"

Fikri Sağlar için bir disiplin sürecinin işleyip işlemeyeceği ve bu konuda CHP'ye yöneltilen suçlamalara ilişkin soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Erdoğan'ın CHP'yi hedefe koyup eleştirmesini anlıyorum. Gündem yaratamıyor, var olan sorunları çözemiyor. Birilerini düşmanlaştırması lazım, onun için de en kolay düşmanlaştıracağı parti CHP." dedi.

Kılıçdaroğlu, şunları ifade etti:

"Bu neyi gösteriyor, acizliğini, yönetemediğini gösteriyor. Sorunların altında kaldığını gösteriyor. İstediği kadar saldırsın, niye saldırıyor? Çünkü kendisinden sonra CHP'nin iktidara geldiğini görüyor. Korkuyor Erdoğan, CHP'den korkuyor. Çünkü CHP iktidara geldiğinde devletin nasıl yönetileceğini, sadece 83 milyon değil, bütün dünya görecek. Erdoğan, bunlara tahammül edemiyor, o nedenle CHP'yi eleştiriyor. İstediği kadar eleştirebilir. Zaten gecede büyük bir ihtimal rüyasında en çok beni görüyordur.

Bu bizim partimize zarar vermez. Son 10 yılda en büyük değişimi yaşayan parti CHP'dir. Erdoğan bu değişimden korkuyor, bu değişimi sindiremiyor. CHP bugün gerçek anlamda halkın partisidir. CHP bugün sokaktaki vatandaşın partisidir. Erdoğan'ın dokunamadığı bütün kesimlere CHP dokunuyor. CHP artık 2021'in en güven veren partisidir. Söylediği her söz, yaptığı her eleştiri doğrudur."

Kovid-19 aşısı olup olmayacağı yönündeki soruyu da yanıtlayan Kemal Kılıçdaroğlu, "Aşı gelirse oluruz tabii. Aşıya karşı çıkmak doğru değil. Buna kararı doktorlar verir. Doktorların verdiği karara da hepimizin uyması gerekir." dedi.

Kendilerinin Cumhurbaşkanlığı envanterinde 13 uçak olduğunu söylemesine karşın Fuat Oktay'ın envanterde 8 uçak olduğunu açıklaması sorulan Kılıçdaroğlu, "Ben 13 diyordum, 8'miş. 8 uçak iyi yani ne olacak? Birisi Katar Emiri'nin bağışladığı uçak. Devleti bu kadar aciz duruma soktular. Bunu da yaptılar." açıklamasında bulundu.

Devlet Bahçeli'nin HDP'nin kapatılması yönündeki çağrısına AK Parti'den bir yanıt gelmemesi sorulan Kılıçdaroğlu, "Bu AK Parti ile MHP arasındaki bir sorun, kendileri oturup konuşsunlar. Bizim görüşümüz, Anayasa'da gayet açık, 'Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurlarıdır' diyor. Anayasa diyor. Kapatılabilir mi? Kapatılabilir. Darbe dönemindeyiz, her şey yapılabilir. Bunlar doğru mu? Hayır. Siyasi partilere her türlü eleştiriyi yapabilirsiniz ama kapatma yoluna giderseniz bu doğru değil." ifadelerini kullandı.

Bir soru üzerine Ömer Çelik'in darbe tartışmalarının içine muhalefeti katmasını eleştiren Kılıçdaroğlu, "Muhalefeti bunun içine katmak acizlik. Darbeci bize hesap soruyor. Darbeyi yapan sensin kardeşim, 20 Temmuz darbesini yapan sensin. Rakamlarla bunu her yerde söyledik. Bugün düşünce özgürlüğü yok, yolsuzluklar soruşturulmuyor. Rüşvet alanın büyükelçi atandığı bir yerde neden söz edeceksiniz siz? Muhalefeti eleştirmek en kolayıdır. Yalnız bir şeye cesaret edemiyorlar, televizyonda karşımıza çıkmaya cesaret edemiyorlar." dedi.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine iktidarları döneminde yatırımcılara "ekonominin kamu görevlisi" olarak bakacaklarını, her ortamda onları koruyacaklarını, katma değeri yüksek ürün üretenlere özel teşvik sağlayacaklarını söyledi.

Çin'den gelen aşının güvenirliği konusundaki tartışmaların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, aşı konusunda kendisinin bir açıklama yapmasının doğru olmayacağını söyledi.

Bu konuda açıklamayı sağlık çalışanlarının yapması gerektiğini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, "Çin aşısı veya başka bir aşı, daha mı iyi daha mı kötü? Üretim süreçleri farklı. Bence bunu tartışmak yerine tartışmamız gereken konu şu, kim ne zaman aşı olacak? 5 maskeyi dağıtamayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Aşılar geldi, kim olacak aşı? Köydeki ne zaman olacak, şehirdeki ne zaman olacak? Aşıların dağıtımı nasıl olacak? bunları bilmiyoruz. Toplumun önüne bir aşı takvimi koymak zorundalar. Maske takvimi koyamadılar beceremediler, bari bir aşı takvimi koyun. Bu takvime ihtiyacımız var." diye konuştu.

(Sürecek)



Anahtar Kelimeler:
ChpKemal Kılıçdaroğlu
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.