İSO aralık ayı olağan meclis toplantısı

- İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan: - "2019’u, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik potansiyelini güçlendirecek, ihracat becerisini geliştirecek, dinamizmini artıracak reformlara odaklanma yılı olarak değerlendirmemiz gerek" - "Yılın ilerleyen aylarında enflasyonun kademeli bir düşüş göstermesini ve 2019 sonunda yüzde 15'lere doğru çekilmesini öngörüyoruz" - "Sanayicilerin, 2019'u karamsar ve edilgen bir konumda karşılamak gibi bir lüksü olamaz" - "Dünya ekonomisi yeni yıla çok daha temkinli giriyor. En büyük endişe, gerek merkez bankalarının gerekse hükümetlerin olası bir yeni küresel durgunluğa karşı çok daha savunmasız yakalanma olasılığı" - "Ülkemizin nimetlerini paylaşırken bankalarımız paydaş gibi davranırken, sıra külfetlere geldiğinde paydaşlığı unutmalarını hiç doğru bulmadığımızı burada bir kere daha özellikle ifade etmek istiyorum"

26 Aralık 2018 Çarşamba 16:50
İSO aralık ayı olağan meclis toplantısı

İSTANBUL (AA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, "2019'u, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik potansiyelini güçlendirecek, ihracat becerisini geliştirecek, dinamizmini artıracak reformlara odaklanma yılı olarak değerlendirmemiz gerek." dedi.

İSO Meclisi'nin "2019'a Girerken Küresel Ekonomik Beklentiler ve Türkiye Ekonomisi" ana gündemi ile gerçekleştirilen aralık ayı olağan toplantısında konuşan Bahçıvan, yeni yılın eskisinden daha iyi olması temennisinde bulundu.

Bahçıvan, son yıllarda dünyanın hemen her bölgesinde, özellikle Türkiye'nin içinde bulunduğu Ortadoğu'da, geçen hafta Suriye'de Amerika'nın aldığı kararla ezberleri bozan bir belirsizliğin hakim olduğunu dile getirdi.

2019'un giderek artan jeopolitik gerilimler, toplumsal olaylar, ticaret savaşları ve siber saldırılar gibi yeni nesil riskleri ve ekonomik belirsizlikleri 2018 yılından miras alarak kapıyı çalacağına işaret eden Bahçıvan, şunları kaydetti:

"Biz sanayicilerin, 2019'u karamsar ve edilgen bir konumda karşılamak gibi bir lüksü olamaz. Aslında böyle bir tutum sanayicinin doğasına, halet-i ruhiyesine de aykırıdır. Sanayici, uzun vadeli düşünen, geleceğe iyimser bakan, taşın altına elini koyarak risk alan, toplumun refahını, aş, iş üretmeyi kendisine öncelikli görev edinmiş bir ekonomik aktördür. Evet, dünya ve ülkemiz zorluklarla dolu bir süreçten geçiyor. İşte bu sıkıntılı süreçte sanayicilerimizi, sergilediği iyimser tutum, yaptığı fedakârlık ve sönmeyen yatırım arzusu nedeniyle Kahraman olarak değerlendirenler, hakkaniyetle hareket ederek çok doğru bir tanımlama yapmaktadır."


- "2008 küresel krizinden sonra mali kurtarma paketleri kalıcı çözüm getirebilmiş değil"


İSO'nun 2018 yılında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi veren Bahçıvan, "Bir düşünürün dediği gibi 'Gelecek, umut sahibi olanlar için vaatlerle doludur.' Bizler de her türlü zorluğa karşın, ülkemizin, sanayimizin ve ekonomimizin aydınlık geleceğine dair inanç ve umutla doluyuz." dedi.

Bahçıvan, İSO'yu yönetirken, bugüne kadar aklı, sağduyuyu, planlı çalışmayı, riskleri ve fırsatları birlikte görmeyi, çözüme odaklı olmayı hep ön planda tuttuklarını belirterek, çok seslilikle yollarına devam edeceklerini bildirdi.

Yılın sonuna yaklaşırken, dünyada ve Türkiye'de yaşanan ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bahçıvan, 2018’e başlarken oldukça iyimser beklentilere sahip olduklarını anımsattı.

Erdal Bahçıvan, iyimser beklentilerin yanı sıra bazı endişelerinin de olduğunu hatırlatarak, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bu endişeler arasında küresel finansal koşulların sıkılaşması, dünyanın çok daha borçlu hale gelmesi, artan küresel eşitsizlikler, Çin ekonomisinin yavaşlaması, Brexit gibi birçok başlık öne çıkıyordu. Nitekim zaman geçtikçe küresel ekonomide bahar havasının geride kaldığını, manzaranın daha sisli hale geldiğine tanık olduk. Zira bu süreçte bazı riskler artarken, bazıları ise gerçeğe dönüştü. Henüz yılın ortaları gelmeden ekonomik güvenin sınırlanmasıyla ticaret ve yatırımlarda ivme kaybı gözlenmeye başladı.

Yılın sonlarına doğru ise çok daha belirgin bir yavaşlama dikkati çekti. Piyasalar tarafında ise Amerika'dan Çin'e dünyanın önde gelen borsaları, 2018 yılının tüm kazanımlarını silecek biçimde değer kaybetti. 2008 küresel krizinden sonra geçen 10 yılda, toplam 12 trilyon dolarlık mali kurtarma paketleri bugün gelinen nokta itibarıyla soruna maalesef kalıcı bir çözüm getirebilmiş değil."


- "2019'a girerken dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin tartışmalar arttı "


Erdal Bahçıvan, geride kalan 10 yılda, sert bir resesyon, ardından uzun süreli zayıf bir toparlanma döneminden sonra, 2019'a girerken dünya ekonomisinin geleceğine ilişkin tartışmalarının giderek arttığını söyledi.

Bu tartışmaların, bir sonraki krizin ne zaman ve nasıl yaşanacağı ve buna karşı ne tür önlemler alınabileceği konularında yoğunlaştığına dikkati çeken Bahçıvan, şunları söyledi:

"Bütün bunlar, günümüzde bir yıldan kısa bir sürede ekonomi gündeminin ne kadar hızlı değişebildiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bugün küresel ekonomide fırtına bulutlarının yoğunlaştığı, geleceğe yönelik beklentilerin zayıfladığı bir dönemden geçiyoruz. Özetle, dünya ekonomisi yeni yıla çok daha temkinli giriyor. En büyük endişe, gerek merkez bankalarının gerekse hükümetlerin olası bir yeni küresel durgunluğa karşı çok daha savunmasız yakalanma olasılığı. Çünkü hepimizin bildiği gibi hükümetler artık daha borçlu ve kriz sonrasında 5-6 puan faiz indirebilen merkez bankalarının artık böyle bir hareket alanı yok. Yeni bir parasal genişleme dalgası hem çok riskli, hem de ne işe yarayacağı belirsiz."

Bahçıvan, "Diğer yandan parasal sıkılaşmanın öngörülenden yavaş seyredecek olması, bizim gibi gelişen ekonomilere para akışı açısından destekleyici olacak. Ama Fed bilançosu daralırken ve küresel büyüme yavaşlarken finans piyasalarında eski risk iştahının geri gelmesinin zor olduğunu da unutmamak gerek." ifadelerini kullandı.


- "Muhtemelen yılı yüzde 2,5-3 aralığında büyümeyle kapatacağız"



Türkiye'ye ilişkin de değerlendirme yapan Erdal Bahçıvan, iyimser beklentilerle girdikleri 2018'i biraz buruk kapattıklarına işaret etti. Bahçıvan, şunları söyledi:

"2018 yılı ikinci yarısı ile birlikte döviz kuru, enflasyon ve faizlerde yaşanan sert yükselişin sonucunda reel ekonomi odaklı ve özellikle iç talep kaynaklı bir yavaşlama yaşıyoruz. İlk çeyrekte yüzde 7,2, ikinci çeyrekte yüzde 5,3 ile oldukça güçlü başladığımız yılda üçüncü çeyrekte yüzde 1,6 ile oldukça sınırlı bir büyüme gerçekleştirebildik. Son çeyreğe ilişkin göstergeler, ekonomideki ivme kaybının artarak sürdüğünü ve bu ivme kaybının özellikle üretim, yatırım ve tüketim tarafındaki yavaşlamadan kaynaklandığını açıkça ortaya koyuyor. Dolayısıyla dördüncü çeyrekte daha düşük bir büyüme rakamı ile karşı karşıya kalacağız ve muhtemelen yılı yüzde 2,5-3 aralığında bir büyümeyle kapatacağız."


- "2019 ise büyüme açısından daha zor yıl olacak"


Bahçıvan, 2019 yılının büyüme açısından daha zor bir yıl olacağı değerlendirmesinde bulundu. Yeni Ekonomi Programı'nda yüzde 2,3 büyüme öngörüldüğünü anımsatan Bahçıvan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Ekonomik büyüme performansının önemli sac ayaklarından biri özel sektör yatırımlarında son dönemlerde ciddi düşüşler var. Ve kısa dönemde yatırımlarda belirgin bir toparlanma zor gözüküyor. Ekonomide, özellikle de sanayi sektöründe yaratılan değerin azalmakta oluşu, sermaye birikiminin tıkanmakta olduğuna, genişleyemediğine işaret ediyor ki bu da karların miktar ve oran olarak artmadığını veya gerilediğini ortaya koyuyor. Yatırımın canlandırılması açısından sermaye birikimindeki yavaşlama yani tıkanıklık, önemle dikkate alınması gereken bir husustur. Bu nedenle 2019’u,Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik potansiyelini güçlendirecek, ihracat becerisini geliştirecek, dinamizmini artıracak reformlara odaklanma yılı olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz."


- "2019’da uluslararası taraftan gelecek haberler bizim için çok önemli"

İhracatın, dış talebin büyümeye katkısının artarak devam edeceği belirten Bahçıvan, diğer taraftan ithalatın düşmesi, turizmin canlı seyri ve düşme eğilimindeki petrol fiyatlarının, cari açığın hızla iyileşmesini sağladığına dikkati çekti.

Bahçıvan, şunları kaydetti:

"Bu durumu dış kırılganlıklarımızın azaltılması açısından iyi değerlendirilmesi gereken bir fırsat olarak görüyoruz. 2019’da uluslararası taraftan gelecek haberler bizim için çok önemli. Enflasyon ve kur da en çok dikkat etmemiz gereken iki husus. Her ne kadar Kasım ayında enflasyon beklentilerin üzerinde düşüş gösterse de bu düşüşte kurdaki geri çekilme ve bazı sektörlerdeki vergi indirimlerinin belirleyici rol oynadığını görüyoruz.

Kuşkusuz bu önlemler, ekonomiye hareketlilik getirmesinin yanı sıra enflasyonda yıl sonu hedeflerine yaklaşılması açısından faydalı oldu. Ancak 2019'un ilk yarısında asgari ücret başta olmak üzere ücret artışları, birikmiş maliyetlerin fiyatlara yansıtılabilecek olması ve geçen seneden kaynaklanan baz etkileriyle geçici bir yükseliş görebiliriz. "


- "2019 yılı için temkinli bir iyimserlik hakim"


İSO Başkanı Bahçıvan, "Yılın ilerleyen aylarında ise enflasyonun kademeli bir düşüş göstermesini ve 2019 sonunda yüzde 15'lere doğru çekilmesini öngörüyoruz." dedi.

Bununla birlikte Fed'in faiz artırımında beklenenden yavaş hareket etmesi, petrol fiyatlarındaki düşüş eğiliminin sürmesi gibi olasılıkların Türkiye'nin enflasyonla mücadelesine dışarıdan destek sağlayabileceğine dikkati çeken Bahçıvan, tüm bu gelişmeler bir arada düşünüldüğünde, 2019 yılı için temkinli bir iyimserliğin hakim olduğunu söyledi.

"Unutmamalıyız ki ekonomideki kısa dönemli toparlanmaların rehavetine kapılmadan son derece özenli davranmamız gereken günler yaşıyoruz." diyen Bahçıvan, şöyle devam etti:

"Türkiye geçtiğimiz aylarda çok ciddi bir finansal stres döneminden geçti. Son dönemlerde tanık olduğumuz finansal dengelenmeyi reel sektörde bir dengelenmenin takip etmesi gerekiyor. Ancak bu noktaya henüz gelinebilmiş değil.

Kamu bankalarına ilaveten birkaç özel banka bu süreçte gerçekten reel ekonomi için sorumlu ve duyarlı davranmaya gayret ediyor. Bunların dışındakilerin 'ben oyuna ara verdim' deme lüksü yok. Ülkemizin nimetlerini paylaşırken bankalarımız paydaş gibi davranırken, sıra külfetlere geldiğinde paydaşlığı unutmalarını hiç doğru bulmadığımızı burada bir kere daha özellikle ifade etmek istiyorum."


- "Atılacak adımların zamanlamasına ve dozajına her zamankinden fazla dikkat edilmeli"


Yılın ilk yarısının özellikle, mevcut risk ve belirsizlikler nedeniyle çok dikkatli olunması gereken bir dönem olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, bu zorlu dönemden güçlenerek çıkabilmek için atılacak adımların zamanlamasına ve dozajına her zamankinden fazla dikkat edilmesi, uygulanan politikalarda sabırlı ve kararlı tutumun sürmesi gerektiğini dile getirdi. Bahçıvan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Zira hepimizin bildiği üzere ekonomik istikrarın sağlanması, çok boyutlu, uzun soluklu ve kararlılık gerektiren bir süreç. Diğer yandan 2019'un ikinci yarısına daha iyimser bakabilmemiz için nedenler var. Zira yerel seçimlerin ardından yapısal reformlara odaklanabileceğimiz yaklaşık 4,5 yıllık seçimsiz bir dönem bizi bekliyor.

Hiç unutmamalıyız ki ülkemizin potansiyeli ve dinamizmi, en kötümser zamanlarda bile hiç beklenmedik fırsatlar yaratabiliyor. Her gecenin bir sabahı vardır. Her kışı bahar takip eder. Bir kere daha sabır, iyimserlik, kararlılık ile yolumuza devam etmemiz gerektiğini burada özellikle ifade etmek istiyorum."

İSO Başkanı Bahçıvan, İSO'nun geçmiş dönem faaliyetleri ve gelecek faaliyet konuları hakkında üyelere bilgi verdi.

Meclis toplantısına konuk olarak katılan İSO Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.